Sosyoloji de psikoloji de artık deneyle
Toplumla uğraşıyorsanız toplum bilimine ilgi duymanız makuldür. Eh biz de gazetede yazarak toplumla uğraşıyoruz, değil mi?
Toplum bilimi, sosyoloji, mesela bir kimyanın, bir fiziğin, hele hele astronominin yanında genç bir dal. Ne kadar genç? Bilim devriminin zirvelerinden, Isaac Newton’un Doğa Felsefesinin Matematik İlkeleri eserinin ilk basımı 1687’dedir. August Comte bundan tam 151 yıl sonra, 1838’de sosyolojinin tarifini yaparken fiziğin olağanüstü başarısının etkisi altındadır ve bu yeni dala “Sosyal Fizik” der.
Newton’un üç kanunu ve yer çekimi, nasıl atılan merminin nereye düşeceğini de sarkacın nasıl sallanacağını da ayın ne zaman tutulacağını da hesap edebiliyorsa, sosyal fizik de insan toplumlarının hangi etki altında ne yapacağını tahmin edecekti. Ne güzel rüya! Bu bando-mızıkaya Marx da katıldı. Comte’un tarifinin üzerinden 30 yıl geçmeden Kapital’in ciltleri yayımlanmaya başladı. Fakat bu hüsnüniyetli değerlendirmeler çalışmadı. Merminin nereye düşeceği, güneşin ne zaman tutulacağı hesaplanıyordu ama toplumların ne edip ne etmeyeceği kestirilemiyordu. Daha doğrusu tahmin ediliyor ama tahminler bir türlü tutmuyordu. Olsundu. Bu teoriler geçmişte olup biteni gayet güzel açıklıyordu. Gelecekte ne olacağını kestirmemeleri çok mu kötüydü! Bir sonraki asırdan bir ses, Karl Raimond Popper, “Evet”, diyordu, “bilim tahmin yapmak içindir. Ancak tahmin yaparsa yanlışlanabilir. Tahmin yapamayan yanlışlanamaz ve yanlışlanamayan bilim değildir.”
Bir haksızlık yapıp bu eski “sosyal fizikçi”leri 21. Yüzyıl bilgisi ile değerlendiriyorum. Bunlar yazıp çizdiklerini 2025 yılının sosyoloji dergilerine gönderseler, mümkün........
© Karar
