menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sebep- sonuç, sebep- sonuç

46 3
07.09.2025

24 Ağustos Pazar yazımda sosyal bilimlerde sebep-sonuç bağlantısı hakkında düşündüklerimi yazmıştım. Okuyucu pek ilgilenmeyecek diye de endişeliydim. Hiç de öyle olmadı. 42 yorum gelmiş ki hiç de az değil. Yorumcular kendi aralarında kavgaya tutuştuklarında yorum sayısı artıyor ama bu 42 öyle değil. Kavga döğüş yok; düşünce var. Eski dostlardan Mümtaz’er Türköne bile lütfedip yazmış, sağ olsun.

İki nottan sonra dokunup dokunup bıraktığım, şu Kuantum Teorisi’ndeki determinizm veya indeterminacy, belirlilik X belirsizlik yahut muayyeniyet X muayyeniyetsizlik meselesine gireyim.

Notlarımdan birincisi: Benim de Ayhan Tuğcugil’in de – ki o benim 1970’lerdeki müstearım – pozitivist olduğu doğru değildir. Türk Milliyetçiliği Fikir Sistemi’nin “Metot – İlim, İdeolojiler ve Türk Milliyetçiliği Fikir Sistemi” başlıklı 7.’nci bölümünde pozitivist tutum sorgulanıyor, “Bilim ideolojilerin, bilim fikir sistemlerinin, bilim dinlerin yerini tutabilir mi?” diye soruluyor ve kesin bir şekilde “Hayır!” deniyor. “Kesin bir şekilde” dememin sebebi şu: O kitap kavga günlerinde yazıldı. İşim ihtilalin merkez karargâhında, ODTÜ’deydi. Özetle, bugün olsa pozitivizm tenkidimi o günkü kadar kesin ifade etmezdim. Uzun uzun alıntı yapmaya yerim yetmez. Zaten kitap piyasada, merak eden alıp okusun. Havayı teneffüs etmeniz için bir cümleyi alayım: “Türkiyeli aydının Batı’ya karşı aşağılık duygusunun doruğa çıktığı devirlerde; dejenere okumuşların Türk milliyetine ait her şeye, bu arada özellikle Türk kültürüne ve İslamiyet’e savaş açtıkları dönemlerde bu tür fikirler memleketimizde geniş akisler yapmıştır, hâlâ da........

© Karar