Sebep-sonuç, sebep-sonuç
Bilimin birçok dalında insanlar meramını grafiklerle anlatır. Ekonomi, grafik kullanımında başı çeker. Nitekim bizde en çok grafik kullanan İbrahim Kahveci üstadımız. Eh, en çok ekonomi yazan da o. Bu görünen bir özellik. Ancak ekonomicilerin görünmeyen bir özelliği daha vardır. Bunu belki fizikçilerle, kimyacılarla ve daha birçok uzmanlıkla paylaşırlar. Bu insanlar grafikleri sadece ifade etmek istediklerini anlatmak için kullanmaz. Düşünürken de grafiklerle düşünürler. Hiç olmazsa ben öyleyim. Konuştuğunuz, yazdığınız gibi düşünürsünüz.
Tabiat sebep- sonuç zincirleriyle işler. Bir sonuca bakarsınız, sebebi nedir diye sorarsınız. Galiba en vahim hata, bu soruyu sormamak. Robert R. Reilly, Müslüman Zihninin Kapanışı- İslam’ın Entelektüel İntiharı kitabında, Müslümanların sebep-sonuç düşüncesini terk ettiğini söyler. Olan biteni sebeplerinden ayırıp, pat diye kendiliğinden ortaya çıkmış muamelesi yapmak! Bu konuda Mustafa Çağrıcı Hoca’nın şu yazısına bakmanızı tavsiye ederim: https://bit.ly/kilitlenisi
BEŞ DEFA SOR
İkinci yaygın hata, bir sonucun yalnızca bir sebebi olduğunu sanmaktır. Keşke işler o kadar kolay olsa. Bir sonucun genellikle birçok sebebi vardır. Çok mu karışık dünya? Aslında daha beter: O birçok sebebin de birçok sebebi vardır. Onların da…
Peter M. Senge’nin Beşinci Disiplin eseri, 1990 yılında yayımlanmış, yönetim biliminde ve iş dünyasında epey gürültü koparmıştı. Batılı iş dünyası böyledir. Akademiye büyük saygı ve güvenleri vardır. (Trump hariç mi yoksa?) Bu saygı ve güven karşılıksız değildir. İş dünyası, akademisyenlerden iş........
© Karar
