menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kürt olsaydım

46 22
25.07.2025

Şimdi ne olacak?

Olmaya başladı bile. Bugüne kadar dağa çıkmayan Kürtler,, dağdan inenler aşağılayacak, hakaret edecek. ““İşte”, diyecekler, “Biz çarpıştık, öldürdük ve statü aldık.” Hatta bir tanesi söyledi bile, “Korucular silahları bırakır, silahları yerine onlara birer sopa veririz, hayvan güderler.”

İktidarlar, PKK ortaya çıktığından beri, cinayetlerine başladığından beri, şu söylemle yürüdü: “Kürt demek PKK demek değildir”. Bu değerlendirme doğruydu. Ne zamana kadar biliyor musunuz? Birinci çözüm süreci denilen ve yüzlerce şehide mal olan büyük fiyaskoya kadar. İşte o zaman iktidar, kucağını açtı. Kucağını kime açtı? Kürtlerle mi? Hayır, askeri, polisi ve bu arada bol bol Kürdü öldüren terör örgütüne açtı. Terörist başının mektubunu meydanlarda, bayram havasında okuttu. Örgüt de zafer kutlamalarına başladı, bayraklarıyla donatılmış zafer alayları şehirlerde yürüdü Kendilerine, “Canınızı sıkan vali varsa bildirin, icabına bakalım.” dendi. Geçen asrın sonuna doğru bitme noktasına gelen örgüte böylelikle bir hayat öpücüğü bahşolundu. PKK’nın tarihinde en önemli dönüm noktası buydu.

“Türkiye bir hukuk devletidir!” ya. Hani Sayın Adalet Bakanımız her hafta söylüyor. O zaman da tıpkı bugünkü gibi hukuk devletiydi. Dağdan inen teröristlere zahmet olmasın diye ayaklarına mahkeme kuruldu ve şöyle yargılamalar yapıldı:

- (Hâkim, üniformalı teröriste) Pişmansın değil mi?

- (Terörist) Hayır pişman değilim.

- (Hâkim) Yaz kızım, “Pişmanım” dedi. Beraatine.

Güneydoğumuzdaki Kürtler için de........

© Karar