İktidar İmamoğlu’na çalışıyor
Totaliterliğe böyle gidiliyor. Hukuk dışı baskı kuruluyor. İdari ve adli güç, muhalefeti ezmek için kullanılıyor. Bu adaletsizlik insanlarda haklı bir tepki doğuruyor. İktidar o tepkiyi bastırmak için kullandığı hukuk dışı gücü arttırıyor. İlkelerin çiğnenmesi, hukukun ihlali artık gizlenemez, lafla, sözle örtülemez hâle geliyor. Tepki büyüyor… Türkçede ne güzel ifade edilir: Mızrak çuvala sığmaz. Mızrak çuvala sığmayınca çuvala turp dolduruyorlar ama o da çare etmiyor.
Bu bir sarmal: Kanunun ihlali tepkiye, tepki iktidarın kanunu daha çok ihlaline, daha çok ihlal daha çok tepkiye yol açıyor... Veya: Şiddet tepkiyi, tepki daha çok şiddeti, o da daha büyük tepkiyi getiriyor… Kendi kendini besleyen talihsiz bir döngü.
Geçmiş yıllarda bu sayfalara alıntıladığım bir grafik var: OECD’nin üye ülkelerin tek tek hepsinin kişi başına gayri safi yurtiçi hasılası (GSYH). Tabiî grafikte hemen Türkiye’ye bakarsınız. Görülen manzarayı bir tekerlememiz gayet güzel anlatır: Çukura düştü çıkamaz, pırpır eder uçamaz. O çizimde bütün ülkeler 1960’lardan bugüne uzanan ve yükselen bir demet çizgiyle temsil edilir. Güney Kore gibi, İrlanda gibi bir kısmı demet içinde diğerlerinden hızlı yükselir, diğer ülkelerin çizgilerini alttan yukarı doğru keser. OECD ortalamasını temsil eden çizgiyi de aşar ve demetin en üstlerine yükselir. Çoğunluk OECD ortalamasına paralel seyreder. Ortalama onlardan hesaplanır zaten. Ha oldu ha olacak diye heyecanlanırsınız. Türkiye de demettekileri yukarı doğru keser mi? Ne zaman? Bir an önce kessin ne olur!... Türkiye ilgi çekicidir. Ne zaman sanki o da Güney Kore’nin, İrlanda’nın yolunda gidecekmiş........
© Karar
