“Amerika’yı geri al!”
Amerika seyahatimden döndüm. Jet-lag dedikleri saat farkı sersemliği beni fena hâlde çarptı. O sersemlikten midir, kendi öz bağımsız sersemliğimden midir ne, geldiğimin ertesi günü de sokakta bir güzel düştüm. Neyse fazla bir hasar yok. El parmaklarımın yaprak sarmasına benzer görünümde şişmesinin dışında. Bu sadme sayesinde belki ABD hakkında yazdıklarımı eksik bıraktığımı hatırladım.
Öyle ya, dünya Trump’tır, gümrük vergisidir diye hop oturup hop kalkarken benim Amerika hatıralarımın ‘insanlar tanışmasalar da birbirine gülümseyip selamlaşıyor’ ve ‘trafikte çok disiplinli ve saygılılar’dan ibaret olması hayatın olağan akışına uygun değil.
Önce Trump’tan başlayayım. Trump’ın bir maddi belirtileri var, bir de insanların Trump hakkındaki fikirleri.
BENİM KAMUOYUM
Trump belirtilerinden en göze çarpanı, bazı bahçelerin yola yakın kısımlarına çakılmış TRUMP tabelaları. Bunlar seçim kampanyasından kalmaymış ve seçime gidilirken sayıları epey fazlaymış. Bir de bazı arabaların üstünde Trump sloganı taşıyan bayraklar gördüm. Slogan, “Take America back!”. Tercümesi, “Amerika’yı geri al!”. Hani “istirdat” anlamına. Amerika kime gitmiş de kimden geri alınıyor, bilemiyorum. Kaçın kurasıyız; hemen komitacılığımı kuşanıp fotoğrafını da çektim, bu yazıya ekliyorum, göreceksiniz.
İnsanlar Trump’a kızgın. ABD’nin düzenini, ta derinlerdeki temel değerleri sarsacak derecede bozduğunu düşünüyorlar. Musk’a verilen ve laubali sayılan yetkilere de kızıyorlar. Harvard gibi dünyanın en üst........
© Karar
