Ülkeye hukuk ve demokrasi geri mi geliyor?
Terörsüz Türkiye projesi olarak adlandırılan yeni çözüm süreci girişimi bağlamındaki gelişmeler bazı kesimlerde ülkedeki işlerin düzeleceğine ilişkin bir ümit yeşertti yeniden.
Terör sorununun çözümü yolunda bir dizi reformun da gerçekleşeceği, hukuk alanında önemli düzenlemelerin yapılacağı, demokratikleşme adımları atılacağı vs. konuşuluyor çünkü. Böyle bir ortamda iyimser düşüncelerin ve beklentilerin zihinlerde gizlendikleri köşelerden çıkıp yeniden kendilerini göstermeleri normal.
Bu ülkede hukukun yeniden üstün hale gelmesi, yani yasaların ve kuralların her şart altında herkes için geçerli olması arzu edilmeyecek bir hedef mi?
“Kanun önünde eşitlik” ilkesinin uygulandığı, “sıradan vatandaş” için geçerli olan kurallara yönetici zümrenin de uyduğu, muhalefet mensupları için işletilen yasaların iktidar mensupları için de işletildiği, yargı kararlarının öngörülebilir olduğu bir iklimin ülkemize gelmesini beklemek normal değil mi?
Normal tabii ama Türkiye’nin başındaki güncel dertlerin neredeyse hepsinin arkasında halihazırdaki “siyaset yapma tarzı ve yönetme anlayışı” var. Unutulan nokta burası. Sorunlarımızın hepsinin kaynağı yanlış yönetim. Ekonomi öyle, tarım öyle, dış politika öyle. Hepsi öyle.
Kurumların, kurumsal birikimin, tecrübenin, liyakatin, ehliyetin devre dışı........
© Karar
