Sekiz beşten büyük değil mi?
Gazze’deki soykırımı bitirme iddiası taşıyan bir ateşkes planı var masanın üstünde. Bir ateşkes antlaşması yok. Onun yerine eldeki planın antlaşma olarak yürürlüğe girmesi arzu ediliyor.
Planı taraflardan biri -kendi istediği şekilde revize edildikten sonra-kabul etmiş bulunuyor. Diğer tarafın ise bu haliyle kabul etmesi isteniyor. Yoksa “Netanyahu hükümeti Gazze’yi yakıp yıkmaya, insanları öldürmeye devam edecek ve ABD buna en güçlü desteği verecek” tehditleri bizzat ABD Başkanı tarafından alenen ifade ediliyor.
Bir silah gibi Gazzelilere doğrultulan plan metninin meşruiyeti ise sekiz İslam ülkesinin onayına dayandırılıyor.
ABD Başkanı Trump ile Türkiye’nin de aralarında olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi sekiz devletin temsilcilerinin yaptığı görüşmede söz konusu plan üzerinde mutabakat sağlandığı söylenmişti.
Ancak bilahare Trump konuyu İsrail Başbakanı Netanyahu ile müzakere edip Tel Aviv’in istediği değişiklikleri yaparak metne son halini verdi. Zaten belirsizliklerle dolu olan metnin eski haliyle yenisi arasında ciddi farklar oluştu.
Buna rağmen sekiz ülkeden herhangi bir “resmi itiraz” gelmedi. Tam aksine bu ülkeler yayımladıkları ortak bildiriyle plana -hiçbir şerh düşmeden- destek verdiklerini açıkladılar. Erdoğan da “Sayın Trump’ın gösterdiği liderliği takdir ediyorum” dedi.
Gerçi üç ülkenin temsilcileri ilerleyen günlerde “münferiden” bazı uyarılarını dile getirdiler ama bundan daha ileri bir tutum gösterilmedi. Yani sekiz ülkenin beraberce masaya getirdikleri bir talep yok.
Oysa........
© Karar
