Türkiye nüfusunun yok oluş nedeni
AK Parti MKYK üyesi ve Düzce milletvekili Ayşe Keşir TBMM’de yaptığı konuşmada “okur yazar olan herkesin tehlikenin boyutunu anlayacağını düşünüyorum” dedi.
Okur yazar herkesin anlayacağı o tehlike neymiş:
İngiltere’nin 3 çocuktan 1 çocuğa düşmesi 112 yıl almış. Oysa Türkiye’nin 3 çocuktan 1,5 çocuğa düşüşü ne yazık ki 32 yılda gerçekleşmiş.
Bunu Ayşe Keser söylüyor.
Benim konu hakkında uzun yıllardır yazılar yazdığımı yeniden hatırlatayım. O nedenle adeta konunun uzmanı durumuna gelmiş sayılırım.
O zaman yeniden başlayalım:
Türkiye’de doğum oranı (doğurganlık hızı) yıllardır geriliyor. Bu gerileme bazen hızlı bazen ise yavaş bir seyirde ilerliyor. Buna ana trend düşüşü diyoruz.
Mesela karanlık yıllara girdiğimiz 1990-1995 arasında doğum hızı 3,28’den 2,90’a düşüyor. Doğum hızında yüzde 11,6 düşüş oluyor.
1995-2000 arasında da doğum hızı 2,57’ye düşerek yüzde 11,4 gerileme devam ediyor.
2000-2005 yılları yani büyük kriz etkisi ile doğum hızı 2,23’e gerileyerek kayıp yüzde 13,2’ye çıkıyor.
Ve AK Parti seçildikten sonra ekonomi düzelip umutlar artıyor. 2005-2010 doğum hızı 2,15 ama düşüş sadece yüzde 3,6.
2010-2015 döneminde de doğum hızı 2,11 olurken gerileme oranı sadece yüzde 1,9
Gelelim yıllık bazda AK Parti dönemine.
Ayşe Keşir’in dediği gibi doğum hızında 2,1 kritik eşik. Bu eşik nüfusun kendini koruma düzeyini gösteriyor. Anne ve babaya birer çocuk diyebiliriz.
Umarım yukarıdaki oranları tane tane anlatmışımdır. Şimdi bir kez daha tane tane anlatacağım.
2001 yılı hamilelik süresini dikkate aldığımızda aslında 2000 yılındaki ekonomik baharın yansımasıdır. Nitekim 2001 yılında doğum hızı 2,38 ve doğan bebek sayısı 1.323 bindir.
Ve 2001 krizi doğumda ülkeyi 2002 yılında vuruyor:
2002........
© Karar
