Toplumsal çöküşün anatomisi
Şişli’de güpegündüz sokak ortasında bir cinayet daha…Tetiği çekenler diye ilk yakalanan 5 kişinin 4’ü 18 yaşından küçükmüş. Ya eskiler…
Surlarda kesilen başlar, vahşice sokak ortasında öldürülen kadınlar-kızlar; çete savaşları vs vs…
Katiller genelde çocuklar; ya da kiralık tetikçiler.
Nasıl gitmiş vicdanlarımız; nasıl yok olmuş değerlerimiz. Nasıl yetiştiriyoruz bu topraklarda bu kadar vahşiliği ve nefreti.
Toprak dediğimiz aslında toplum yapımız…
Toplum olarak düşündüğünüzde ise vücudumuzun çalışma düzeni ciddi şekilde bozulmuş. Sadece vücut mu? Emir-komuta merkezi olarak ciddi bir zeka sorunu da yaşıyoruz. Düşünme, anlama ve karar verme yetimiz…
Belki maddi değil ama ruhsal açıdan çöküşün yansımaları aslında yaşadıklarımız.
Çaremiz sadece fizik doktoru değil; ruh doktoru veya ruh çağırma doktoru da gerekiyor.
Şimdi kendimize soralım: Bir toplum bu kadar çöküşü nasıl kaldırabilir?
Ülkeden beyin göçü çoktan başladı. Sadece 2023 seçimlerinin umutsuzluğu ile 190 bin parlak zeka ülkeden çekip gitti.
Mutluyum diyen okumuşların oranı yüzde 66’lardan yüzde 40’lara inerken, karamsarım diyenlerin oranı da yüzde 7’lerden yüzde 27’lere fırlamış durumda.
Bir ülkede okuma oranı ile mutluluk ve karamsarlık oranı kol kola nasıl girebilir?
Bir örnek vereyim: Eskiden kırsalda sohbetler yapılırken ortamda okumuşlar konuşur ve dinlenirdi. Şimdilerde köylere gittiğinizde veya kırsal-varoş........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d