menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Külliye ve mirasta eşit paylaşım…

29 0
27.06.2025

Bir ateş çemberinde yaşamaya başladık.

Gazze’de insanlık tarihinin en rezil katliamlarından biri yaşandı.

Jeo-stratejik açıdan ise Hamas, Hizbullah derken galiba oyunun en büyük kaybedeni İran oldu… Orta-Doğudaki etkinliği çok sınırlandı.

Kürt sürecinin aktörü olarak yeniden sahneye çıkan, Öcalan’ın değişiyle “İsrail oyun kurucu, hegemonik bir güç” haline geldi.

Daha fazla iş birliği, daha fazla barış, daha fazla ticaret yerine birbirinin boğazını sıkarak, öldürerek, içe kapanarak yeryüzünü cehenneme çeviren bir zihniyetin histerileri dünyayı esir aldı.

Geçenlerde Thomas Friedman yaşananları değişik bir açıdan değerlendirdi:

“Bu, demokratik bir yönetimden faydalanacağını düşünen ülkeler ve liderler ile liderleri bu eğilimlere direnerek gelişen rejimler arasındaki bir mücadeledir.

Çünkü çatışma bunlara halklarını baskı altında tutmayı, ordularını güçlü tutmayı ve hazinelerini çalmayı kolaylaştırır.”

Demokratik yönetim dediğimiz vakit anlayacağımız tek şey hukukun üstünlüğüdür.

Devletleri ve toplumları güçlü hale getiren sihir kesinlikle hukuktur.

Bu açıdan bizim ülkemizde pek de kıvanç verici işler olmuyor.

Rutin hale dönen tutuklamalar yanında hukuk ile ters istikametlerde seyreden uygulamalar da ivme kazanıyor.

İki örnek vereceğim:

Önce, Atatürk Orman Çiftliği’ne yapılan Külliye Binası hakkında Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından verilen ikinci kez verilen yeni karardan söz edeyim.

Kanun, kesin bir biçimde........

© Karar