menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi?

132 1
10.08.2025

Zihinleri binbir şeyle yüklü, gündemleri arasında Ortadoğu bulunmayan yorumcuların, ara sıra da olsa konuya değinmeleri gerektiğinde düştükleri şaşkınlık beni hayretler içerisinde bırakıyor.

Tekerlek sanki henüz icat edilmemiş, dünya yapay zekayla tanışmamış şaşkınlığı içerisinde bakıyorlar yaşananlara…

Gazze’ye sözgelimi…

Ya da, Suriye’de meydana gelmekte olan gelişmelere…

Her şey dün olmuş ve yarın bitiverecekmiş gibi yaklaşıyorlar yüzyıllık sorunlara…

Oysa bugünlerde olanların kökleri çok eskilere dayanıyor ve bu yüzden de şimdi yaşananlar yarınlarda olacakların tohumları…

Ne demek mi istiyorum?

Şunu: İsrail’in bir süredir Gazze’ye yönelttiği gazap, orada yaşayan o toprakların yerlisi insanlara, gökten ateş topları, yerden de bombalar yanında uyguladıkları ambargo yüzünden yaşattıkları açlık ile elde etmek istedikleri, ta Birinci Dünya Savaşı öncesi yıllara dayanıyor…

Netanyahu’nun çılgınlığı o günlerin şimdiye yansıyan izleri…

İsrail, evet İkinci Dünya Savaşı sonrasında -1948’de- kuruldu, ancak o olaya giden taşlar ilk savaş öncesinde döşenmişti.

Kuruluşundan itibaren kendisini güvenlik içerisinde hissetmeyen İsrail, bu durumu tersine çevirmek için uzun vadeli planlar yaptı; sonrasında da etrafındaki ülkelerle tam üç kez -1948, 1967 ve 1973’te- savaşlara girdi İsrail.

Donald Trump’ın ABD’deki ilk başkanlığı sırasında başlayan Körfez ülkeleriyle ‘Abraham Accords’ (İbrahim Mutabakatı) denilen yakınlaşma (2020), 1973 Arap-İsrail Savaşı (Yom Kippur Savaşı) sonrasında, ABD öncülüğünde Camp David’te........

© Karar