Erdoğan suskun, Gül ne yapacak?
Hukuk ve adalet sorunları gündeme getirildiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan sessiz kalıyor. Biliyorsunuz Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, AK Partinin kurucularından Hüseyin Çelik, Ertuğrul Yalçınbayır, eski bakan Ertuğrul Günay ve eski milletvekilleri dahil ülkemizden 19 saygın isim “Adalet Çağrısı” başlığıyla çok önemli bir bildiri yayınladılar.
Erdoğan yine suskun… Günlerdir Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ve AK Partili yetkililerden bir ses vermelerini bekliyorum…
Ama asla cevap veremeyeceklerini de biliyorum…
Şunu da biliyorum ki, bu bildiri öyle sessiz kalarak, görmezden gelerek Cumhurbaşkanı Danışmanlarından Oktay Saral’ın gösterdiği tepkiyle falan geçiştirilemez…
Sonuçta muhalif kesimin siyasetçileri, akademisyenleri tarafından kaleme alınmadığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ânında nehrin öteki tarafına atabileceği, ötekileştirebileceği, itibarsızlaştırabileceği, düşmanlaştırabileceği bir bildiri değil. İmzacılarıyla böyle önemli olduğu gibi, içeriğiyle de somut olgulardan ve temel hukuki değerlere bahseden bir bildiri.
***
Elbette ki hukuksuzluğun, adaletsizliğin keyfi yönetimin ülkemizde oluşturduğu sıkıntılı iklime dair tespitler ilk kez bu bildiride yapılıyor değil. Ülkemizin hukukçuları, anayasacıları, aydınları, muhalefet siyasetçileri yıllardır bu uyarıları yapıyor, iktidarı adalete, hukuka davet ediyor.
Binlerce kez dillendirilen, muhalefet partisi liderlerinin miting meydanlarını inlete inlete söyledikleri bu sorunların bu bildiride yer almasının özellikle önemi olmasının sebebi şu: İtiraz, eleştiri AK Partinin tam göbeğinden, gerçek sahiplerinden geliyor. 1 Ağustos 2001 günü Afyon’da partinin tüzüğünü, programını yazanlar kurdukları partinin adına koydukları “adalet” kavramıyla kendilerine lider seçtikleri, Afyon’daki kurucular toplantısında “adaletten, hukuktan şaşmayacağım, Türkiye eskisi gibi olmayacak” sözü veren liderlerine o gün verdiğin sözü tutmadın, ülkeyi eskisinden beter hale getirdin, hukuk devletini askıya aldın, ülkeyi eskisinden beter hale getirdin diyerek “adalete, hukuka, demokrasiye” dönmeye davet ediyorlar.
Diyorlar ki:
“Özellikle 2017 Anayasa değişikliğiyle ‘Yürütme Erki’ kişiselleşmiş,........© Karar
