menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şimdi hangi İran’ı göreceğiz?

19 15
01.07.2025

BLACKSBURG, VIRGINIA

İran’ı iki nükleer güç olan İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri ile karşı karşıya getiren 12 günlük savaş, tüm tarafların zafer ilan edebildiği çatışmalardan biri oldu. İran İslam Cumhuriyeti için bu açıklama hızlı bir şekilde geldi ve rejimin hala ayakta olduğu gerçeğine odaklandı. Ağır kayıplara ve geniş çaplı hasara rağmen ne bir çöküş, ne bir isyan ne de bir rejim değişikliği yaşandı.

Pek çok İranlı, özellikle de yurtdışındaki muhalefet (sürgündeki veliaht prens Rıza Pehlevi’den eski silahlı grup Halkın Mücahitleri’ne kadar bazıları saldırıları açıkça alkışladı) için saldırının boyutu hükümeti devirmeye yönelik bir niyete işaret ediyordu. Ancak isyan çağrısını kimin yaptığı göz önüne alındığında, isyan olası değildi. İran’ın sivil ve profesyonel hayatının bel kemiği olan kentli orta sınıf, bölgede onlarca yıldır baskı ve şiddetle anılan iki yabancı güç adına ayaklanmayacaktı.

***

Dolayısıyla sıradan İranlıların “kazanıp kazanmadığı” bundan sonra ne olacağına bağlı: hükümetin nasıl tepki vereceği, sivil altyapıyı ne kadar çabuk yeniden inşa edebileceği ve acımasız bir bombalama kampanyası karşısında bayrağın etrafında toplanan orta sınıfa taviz verip vermeyeceği.

Bazı değişimler İsrail saldırmadan çok önce başlamıştı bile. 2023 ortalarından bu yana İran İslam Cumhuriyeti içe dönük stratejik bir yön değişiminin işaretlerini vermeye başlamıştı. 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e saldırısının ardından ya da Lübnan ve Suriye’deki müttefiklerinin baskı altına girmesiyle doğrudan çatışmaya girmemişti.

2022’de, genç bir kadın olan Mahsa Amini’nin gözaltında ölümü sonrası kitlesel protestolar nedeniyle rejim, yazılı olmayan kıyafet kurallarının sokak düzeyindeki uygulanmasını büyük ölçüde gevşetmişti. Geçen nisan ayında Tahran ve birkaç küçük şehri ziyaret ettiğimde kentsel manzaranın ne kadar değiştiğine şaşırmıştım. Çoğu olmasa da pek çok kadın baş örtüsü olmadan dışarı çıkıyor ve kafe kültürünün yayıldığı şehirlerde genç erkeklerle rahatça bir araya geliyordu.

Ardından Mesud Pezeşkiyan’ın Haziran 2024’te sürpriz bir şekilde cumhurbaşkanlığına seçilmesi geldi. Daha reform yanlısı bir figür olan Pezeşkiyan, başörtüsü........

© Karar