menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir hegemonya diyarı olarak Türkiye…

41 0
05.07.2025

Kemalizm, siyaset ve toplumu “devlet”e esaret çerçevesinde tanımlayan bir rejimdi.

Siyaset üzerinden düşünce ve toplum üzerinde de tahakküm kuran bir devlet…

Doğruyu bilen, vazeden, bunun dışındaki her tür eylem ve düşünceye düşman muamelesi yapıp tartaklayan bir devlet…

Ve bu düzeni bir ayrıcalıklar sistemine çeviren devlet desteğindeki kültürel ve ekonomik bir hegemonya...

Yöneticilerin yer değiştirmesi ve kurdukları ittifakla bugün bu düzenin varlığını bir tür devam ettiriyor.

Bu ülke bu rejim hegemonyasından o veya bu şekilde kurtulamıyor. Kimi umutlara yol açan ara dönemler dışında…

Demokratik toplumların kimi varoluşsal önkoşulları vardır. Bunların önde gelenlerinden birisine, “üçlü özerklik düzeni” adını verebiliriz. Siyasi alanın devlet, toplumsal alanın siyaset karşısında, düşüncenin ise her üçü karşısında özerk bir konumda bulunması, demokratik bir toplumun olmazsa olmazları arasındadır.

Söyledik; Türk cumhuriyet geleneğinde siyaset, devlet gücünün bağımlı değişkeni olmuş, devlet alanına hapsolmuştur.

Bu öyküde siyaset nasıl devlet........

© Karar