menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kültürel iktidardan kültürel intihara...

23 5
10.02.2025

Muhafazakâr camianın AK Parti iktidarından sonra zaman zaman gündeme getirdiği konulardan biri de ‘kültürel iktidar’ tartışmalarıydı.

Doğrusu siyasi anlamda seçmenlerin çoğunluğunun oyunu alan ve 22 yıldır iktidar koltuğunda oturan bu muhafazakâr partiyi destekleyen aydınların en büyük rüyalarından biri, ‘modernleşme’ sürecinde öz kültüründen kopan -hatta koparıldığı düşünülen- milletin ‘yerli ve milli’ kaynaklarına dönmesiydi. Bunun için hamleler de yapıldı; devletin aygıtlarını, örneğin eğitim kurumlarını, medyayı kullanarak ‘yerli ve milli’ bir kültür-sanat inşa edilmeye çalışıldı. Ancak bunda pek de başarılı olunamadı. Uzun süredir siyasal iktidarı ele geçirmelerine rağmen kültür ve sanatta iktidar olamadıklarını en baştakiler dahi itiraf etti.

Evet, şurası bir gerçek: Kurumların başındaydılar ama yerli ve milli bir yaşama biçimi; bir zihniyet, bir fikir, his ve zevk, kısaca kültür oluşturamamışlardı. Kurumlar sadece el değiştirmiş, fakat bu kurumlarda ve toplumda özledikleri ‘irfan’ filizlenmemişti. Hatta istenen ‘ilim, irfan ve terbiye’nin tersine, yakınılan kültürel yozlaşmanın toplumda daha da yaygınlaştığı bile söylenebilirdi.

Neden böyle oldu? Neden muhafazakâr camia, avangart bir kültür ve sanat hareketi vücuda getiremedi? Neden kendine özgü bir mimari; kendine özgü şehirler, mahalleler, sokaklar, evler kuramadı? Bırakın kurmayı, neden şehirlerimizdeki tarihî, kültürel dokuyu........

© Karar