Sezen'li ama müziksiz yıllar
Geçen sevgililer gününde çıkacaktı, olmazsa şubat sonuna yetişecekti derken haziran sonunu buldu, Sezen Aksu’nun son albümü Paşa Gönül Şarkıları nihayet önceki gece yayınlandı.
Gelin görün ki nerede bizde dinleyecek o eski heyecan, heves mi kaldı?
Demokrasinin ayıplı yıllarını anlatan belgeseller geldi aklıma, bunlar da müziksiz yılları herhalde. İçimizdeki müzik sustu sanki, Sezen Aksu da çalsa fayda etmiyor.
Attila İlhan’ın “hiç doğmamayı isterdim ama/ bir kere doğmuşum ölmek yasak” dizelerine yaraşır bir karamsarlık seziyorum.
Yaşama şevkimiz, Sezen’in yeni şarkılarıyla canlanmayacak kadar kırık mı peki?
Siyaseti kıskacına alan “iç cepheyi güçlendirme” çalışmalarının etkisine mi bağlamalıyız, müzik merakımızı o mu zayıflattı?
Güçlü bir yankı görmedim. Sezen’in albümü, günün olayı olamadı. Eskiden böyle miydik, başka şey konuşulmazdı o gün.
Her toplumun bir Ümmü Gülsüm’ü olmalı oysa. Onun konser vereceği perşembe akşamları askeri darbe yapılmaz, savaş kararı bile alınmaz, bekletilirdi, derler. O gün Mısır halkını teneffüse çıkarırdı devlet. Rahat bir nefes alır, siyasetin ceremelerinden........
© Karar
