menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Zihni abluka

69 14
yesterday

Böyle zamanlarda zihinleri kirlenmekten korumak zordur. Hakim odaklar yaptıklarını halkın onaylamasını isterler ve bunu sağlamak için de bütün iletişim araçları ile zihinler üzerinde abluka oluştururlar.
Türkiye bunu çok yaşadı. Darbe sonrası dönemlerde “kötü”leri onlar belirledi, halkta onların “kötü” olduğuna dair kanaat oluşturmak için her yolu denediler, medya ilk cepheye sürülendi, kitlelerin zihninde de epey tortu bıraktılar.

27 Mayıs sonrası, 12 Mart, 12 Eylül sonrası, 28 Şubat günleri, Ergenekon günleri, 15 Temmuz sonrası…
Böyle zamanlarda “şurada bir yanlışlık var” demek de zordur, çünkü bir “Yanlışı savunuyor pozisyonuna” düşürülme tehlikesi var.

Yargı gücü kullanılır böyle zamanlarda… Masumiyet karinesi diye bir ilke vardır, ama o ilkeyi hatırlatmak bile hakim odak tarafından suçlu ilân edilen birilerini aklama çabası olarak itham edilir.
Kitleler de böyle algılar…

Bugün…

Hakim odak, iktidar cenahı, kitlelerde muhalefete yönelik bir algı oluşturma operasyonu işletiyor. “Yolsuzluk” gibi kitlelerin duyarlı olduğu bir çamuru devreye sokuyor. Kitleler daha önce bu çamurun iktidar cenahını kirlettiği izlenimi edinmişlerdi. İktidar şimdi bunu tersine çevirme çabasında.

Yargı devrede ama yargının konumu da tartışmalı.

Asıl medya üzerinden yürür böyle zamanlarda algı oluşturma operasyonu.

İktidarın da böyle bir medya gücü var, fazlasıyla var, çünkü böyle bir medya gücü özel operasyonlarla oluşturuldu.

Diyorum ki, böyle zamanlarda zihni ablukaya karşı özel bir duyarlılık sergilemek gerekiyor. Değilse, kampanyalar içinde boğulur, pek çok insanın da günahına girersiniz.

Bunu görüyorum iktidara destek veren kitlelerde. Hem de kendilerini “Muhafazakâr” diye tanımlayan, yani “kul hakkı duyarlılığı” bulunduğu........

© Karar