DEM’in iktidarla CHP arasındaki sörfü
-Bir ara iktidarın dış politikası için derdik: Amerika ve Rusya arasında sörf yaparak ilerlemeye çalışıyor. Şu demekti bu: Bazen Amerika’yı kollayarak, bazen de Rusya ile iş birliği sinyali vererek Türkiye’nin çıkarlarını kollamaya çalışıyor. (Tabii ki ne kadar tutarsa…)
-Şu sıralarda, süreçte, bu politikayı DEM’in icra etmeye çalıştığı söylenebilir. Cumhur İttifakı (iktidar) ile CHP arasında sörf yaparak… İktidarla özellikle Bahçeli ve MHP kanadı ile iyi olmalı, çünkü sürecin asıl yürütücüsü onlar. Ama CHP ile de iyi olmalı ki, aksi takdirde CHP’nin sert muhalefeti karşısında süreci ilerletmek mümkün olmaz.
-DEM’in “sörf”ü ne derseniz, bir yanda, iktidara, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a muhtemel bir anayasa değişikliği ya da muhtemel bir seçimde Kürt oylarını akıtacağı ümidi vermek… Diğer yandan bu arada, CHP’yi de dışlamamak. Dışlamamak çünkü, Kürt oylarını iktidara akıtmak kolay değil, dışlamamak çünkü, bizzat kendisi muhalefet partisi konumunda, dışlamamak çünkü, yakın geçmişte, hem 2019’da hem 2024’te CHP ile birlikte yol yürümüş, CHP, DEM ile birlikte yol yürümenin bedelini ödemiş, dışlamamak çünkü, kamuoyu yoklamalarında DEM’in oy tabanının yüzde 70 itibariyle Cumhur İttifakı’na karşı olduğu sonucu çıkıyor.
-DEM sörfle netice alıyor mu? Kısmen. Süreç Bahçeli’nin “Öcalan gelsin, Meclis’te konuşsun!” çağrısı ile başladı. Bu DEM için kaçırılmaması gereken bir pas idi. Ne demek, Bahçeli gibi, birinci çözüm sürecini torpilleyen bir siyasetçi, şimdi, Öcalan’ı Meclis’te konuşmaya çağırıyordu.
-Ben bir ara, “Öcalan özeleştiri verdi mi?”........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein