menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“İsrail’i yeniden tanımlama”

79 2
03.07.2025

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın şu sözünü 15 Haziran tarihli “Masada davetli miyiz, menüde miyiz?” başlıklı yazımda değerlendirmiştim:

Eski bir deyiş vardır da burada mealen paylaşayım: Ortadoğu ziyafet sofrası gibidir. Diyelim ziyafete davet edildiniz de katılmak istemediniz. Ama ziyafet sofrasındaki yemeklerdenseniz nereye kaçacaksınız?”

Bir sağlık sorunu sebebiyle ondan sonra 15 gün yazamadım, dolayısıyla İsrail’in ve ardından Amerika’nın İran’ı bombaladığı, İran’ın da mukabele ettiği 12 gün savaşını değerlendiremedim.

Sonra Trump’ın girişimiyle ateş-kes oldu. O arada NATO zirvesi gerçekleşti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump ile kaç zamandır beklenen - arzulanan ikili görüşmeyi gerçekleştirdi.

Bu sıradaki Erdoğan söylemi “Dostum Trump” etrafında döndü. Trump Ortadoğu politikaları ekseninde, mesela İsrail ile birlikte İran’a bomba yağdırırken ya da Gazze’deki “İsrail yanlısı” -ki bu aylardır yaşatılan bütün vahşete arka çıkmayı kapsıyor- duruşu sebebiyle gerçekten “Dost” kategorisinde miydi, yoksa sayın Cumhurbaşkanı “Dost” tanımlamasından ilerleyerek önce Trump’ın herhangi bir fevri anında Türkiye’ye diş göstermesini engellemek, sonra da Ortadoğu’da ABD’yi daha makul bir çerçeveye çekmek gibi bir arzudan mı hareket ediyordu, bu ikincisi daha rasyonel geliyor ama Trump’ın bu rasyonalite çerçevesinde kalıp kalamayacağı da ayrı bir soru işareti.

Bir de ChatCPT’ye “Trump’a dost yakınlığında olanları sıralar mısın?” diye sordum, Erdoğan’ın önüne Netanyahu’yu verdi, ardında Macar Orban, Bolsanaro gibi isimleri sıraladı. Diyeceğim o ki “Trump ile dostluk” oldukça sıkıntılı. Ne dersiniz, Yahudi lobisine eli mahkum Trump, Erdoğan ile Netanyahu arasında kalsa kimi tercih eder “dost” kategorisinde?

12 Gün Savaşı konusunu daha yazarız. Bugün Tom Barrack’ın başlığa aldığım........

© Karar