menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sosyal Çözülmeye Karşı Siyasal/Kültürel Direniş

10 1
11.06.2025

Kişisel ve ağırlıklı olarak sosyal/toplumsal ilişkiler bir yapaylık düzleminde evrilirken ciddi davranış bozuklukları da hızla artma eğiliminde. Psikolojik ya da fizyolojik bir alandan, tıp biliminden söz etmek beni aşar. Sözüm bu alana yönelik değil. Bir eğitimci, biraz da iddialı bir gözlemci yanıyla konuya yaklaşarak ve de toplumsal dönüşüme/bozulmaya sadece üzülmekle ve seyirci kalmayıp katkı sunmak isteyen bir yurttaş olarak sesli düşünmek istedim. Vasat üstü bir zekâ-kavrayış-algı sahibi insanın/insanların rahatlıkla görüp, tanık oldukları durumlardan ve bunlara yönelik bir teslimiyet ya da tepkisizlikten söz ederek paydaş bulmak, paydaş genişletmek muradım. Elbette tepkinin yanında çözüme ilişkin öneri geliştiren çevrelere de kendimce motivasyon katkısı olur düşüncesiyle.
Öncelikle toplumsal yapımızı; mahalle kültüründen tutunuz, gelenek-göreneklerimize dek, dayanışma-paylaşım-imece gibi duygu ve eylemliliklere varıncaya dek köreltilen dokumuz kültürel ve etik olarak uzun yılların saldırılarından sonra “iğdiş” edildi diye değerlendiriyorum! Bu “ağır” ama sorumlu saptamayı yapmadan köktenci bir rota/izlence oluşturulamaz diye düşünüyorum. Çünkü bunun asıl kaynağı ve nedeni kuşkusuz siyasi bir tercihtir. Bu siyasi tercihin de son çözümlemede Cumhuriyetin antitezi olduğu görülmelidir! Nasıl ki Kuruluş ve Kurtuluş bir siyasi irade ve tercih ise; nasıl ki Cumhuriyet bir siyasi irade ve tercih ise toplumsal sorunların çözümü de siyasi bir tercih öngörü/ufuk sorunudur. Ancak unutulmamalı ki kimi siyasi tercihler, sosyolojinin dayattığı zorunluluk olarak toplumların karşısına çıkar. Bu zorunluluklar aynı zamanda tarihsel fırsattırlar ve toplumların karşısına çok sık çıkmazlar; değerleri ve önemi çok iyi bilinmeli!
O nedenle “palyatif” sayılan, günü/dönemi kurtarmayı öteye geçmeyen/geçemeyen söylem-eylem-izlenceler büyük kırılmaları durduramaz, yeni........

© Karadeniz'de sonnokta