menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gazeteciler yoksulluğu nasıl aşar?

10 3
06.05.2025

Her yıl olduğu gibi bu 3 Mayıs’ta da Basın Özgürlüğü Raporu‘nu kamuoyuyla paylaştık. Raporun detaylarına ilişkin yazılar da Journo’da yer bulacak. Bu yazının derdi, 3 Mayıs vesilesiyle bir süredir sahada yaptığım görüşme ve gözlemlerin sonucunu paylaşmak ve tartışmaya sizi de ortak etmek.

Sendikal çalışma kapsamında yıl içinde yüzlerce ziyaret, yüz yüze görüşme, toplantı, etkinlik vs. yapıyoruz. Söz gazetecilerin ekonomik durumuna, düşük sendikalaşma oranlarına gelince önce bir duraksama yaşanıyor, ardından birbirine benzer öneriler paylaşılıyor. Genel niyet elbette yaşanan soruna bir çıkış yolu bulmak. En sık duyduğumuz çözüm önerileri şunlar oluyor:

  • Basın İlan Kurumu (BİK) ilan desteği şartları güncellensin.
  • Gazetecilerin sendikalaşması yasayla zorunlu tutulsun.
  • Meslekî taban ücret belirlensin.
  • Gazetecilerin meslekî, ekonomik-sosyal haklarını güvenceye almak adına dile getirilen bu üç talebin de bir dizi açmazı bulunuyor. Önerilerden ilki, BİK’in ilan destek kriterlerinde yeni düzenlemeye gitmesi ve toplu iş sözleşmeli (TİS) işyerlerine ayrıcalık/öncelik tanımasıdır. İkincisi, tüm gazetecilerin yasa gereği (işe girerken sigorta girişinin yapılmasının zorunlu olması gibi) işe başlar başlamaz bir sendikaya üye olmasıdır. Üçüncüsü de sektördeki düşük ücret sorununu aşabilmek için meslekî taban ücret seviyesinin ilan edilmesidir. Elbette her üç öneri de iyi niyetlidir ancak barındırdıkları açmazlar nedeniyle sorunları esaslı çözmekten uzaktır.

    Neden?

    Çünkü BİK’in ilan destek kurallarında yapılacak bir güncelleme, kurumun mevcut yapısı ve siyasetle kurduğu ilişki sorgulanmadan fayda sağlamaz. Aksine yeni sorunlar, yeni çıkar ilişkileri doğurur. BİK’i, iktidarların arpalığı ve basın üzerindeki sopası olmaktan çıkarmak ilk amaç olmalı. Bunun için de onu emek ve meslek örgütlerinin denetiminde ve özerk bir yapıya dönüştürecek, her dönem yandaş medyanın fon kaynağı olmaktan çıkaracak yasal kapsam hayatî önemde.

    TİS’li işyerlerine BİK ilan desteğinde öncelik/ayrıcalık tanınması ya da tüm gazetecilere sendika üyesi olma zorunluluğu, büyük ihtimalle yandaş sendikaların pıtrak gibi çoğalmasına ve işverenlerle ortaklığına neden olacaktır. Gerçek anlamda sendikalaşma yerine işveren kontrolünde sendikaların güçlenmesine kapı açacaktır. Örneğin BİK’in bu düzenlemesinden faydalanmak........

    © Journo