Dış haberciler yanlış anlamasın: En çok karıştırılan İngilizce kelimeler
Türkiye’de medyanın uluslararası kaynaklardan alıp ürettiği haber ve içeriklerde çeviri yanlışlarına sıkça rastlanıyor. Dış haberciler başta olmak üzere gazetecilerin, bu hatayı yapmaması için, İngilizce dilbilgisine hâkim olmanın yanı sıra söz dağarcıklarını da genişletmesi gerekiyor.
Çünkü bazı İngilizce kelimeler, Türkçe’deki benzer görünümlü karşılıklarıyla birebir örtüşmez, hatta tam tersi anlamlara bile gelebilir. Bu yazıda, iki dil arasındaki çevirilerde sıkça yapılan bu tür hataları, 30 örnek üstünden inceleyelim.
1. Sympathetic ≠ Sempatik
Yanlış: She is very sympathetic; everyone likes her.
Doğru: She is very friendly/likeable; everyone likes her.
Açıklama: “Sympathetic” kelimesi “sempatik” değil, “empati kurabilen, anlayışlı” anlamındadır. Türkçe’deki “sempatik” için “charming” ya da “likeable” tercih edilmeli.
2. Sympathy ≠ Sempati
Yanlış: The journalist showed sympathy towards the victims.
Doğru: The journalist showed empathy towards the victims.
Açıklama: “Sympathy” genellikle üzülme, acıma gibi duygular ifade eder. Sosyal içerikli haberlerde bu ayrım kritik olabilir.
3. Engaged: Sadece “nişanlı” değil
Doğru: They got engaged last week. (Nişanlandılar.)
Ancak: He is engaged in a project. (Bir işle meşgul.)
Açıklama: “Engaged” kelimesi hem özel hayatla ilgili hem de iş bağlamında kullanılabilir. Çeviri yönü fark etmeksizin, bağlam analizi yapılmadan “nişanlı” diye çevirmek yanıltıcı olur.
4. Control ≠ Kontrol etmek (denetlemek)
Yanlış: I controlled the report yesterday.
Doğru: I checked/reviewed the report yesterday.
Açıklama: “To control” İngilizce’de daha çok “yönetmek” anlamındadır. Türkçe’deki “kontrol etmek” (denetlemek, gözden geçirmek) için “check” ya da “inspect” gibi fiiller tercih edilmeli.
5. Actual ≠ Aktüel
Yanlış: The actual topic of the panel was technology trends.
Doğru: The current topic of the panel was technology trends.
Açıklama: “Actual” kelimesinin anlamı ‘gerçek, hakikî’dir. “Güncel” anlamında “current” veya “up-to-date” tercih edilmeli. “Aktüel” kelimesi ise dilimize Fransızca ‘actuel’den geçmiş.
6. Fabric ≠ Fabrika
Yanlış: The fabric closed due to the economic crisis.
Doğru: The factory closed due to the economic crisis.
Açıklama: “Fabric” kumaş demektir. “Fabrika” İngilizce’de “factory” sözcüğüyle ifade edilir.
7. Recipe ≠ Reçete
Yanlış: The doctor gave her a recipe for antibiotics.
Doğru: The doctor gave her a prescription for antibiotics.
Açıklama: “Recipe” yemek tarifidir. Tıbbî bir reçete için “prescription” kullanılmalıdır. Bu fark sağlık haberlerinde çeviri hatalarına neden olabilir.
8. Interest: İlgi mi, faiz mi?
Cümle: The company’s interest in the new loan increased after the rate was lowered.
Açıklama: Buradaki “interest” sözcüğü, hem “ilgi” hem de “faiz” anlamına gelebilir. Özellikle ekonomi haberlerinde bağlama göre şöyle netleştirilebilir:
- İlgi: The company’s interest (curiosity) in the new loan…
- Faiz: The company’s interest expense related to the new loan…
Aynı kelimenin iki farklı anlamı olduğunda çeviride “ilgi mi arttı, maliyet mi” ayrımını doğru yapmak gerekir.
9. Agenda ≠ Ajanda
Yanlış: He wrote the meeting details in his agenda.
Doğru: He wrote the meeting details in his planner/notebook.
Açıklama: “Agenda” İngilizce’de toplantı gündemi anlamına gelir. Günlük veya haftalık programın yazıldığı defter anlamındaki “ajanda” için “planner” ya da “diary” tercih edilmeli.
10. Roman ≠ Rumen
Eğer Londra’da yaşayan Romanyalı/Rumen bir yazardan bahsediyorsak…
........© Journo
