Avukatlarla dayanışmaya
Ama gelin görün ki, vatandaşların bu görevlerini yerine getirmesi fiilen engellenmektedir.
Nasıl derseniz iki yolla diyebilirim.
Birincisi bilimsel olarak da kanıtlanmış, ekolojik ve çevresel yıkıma, sorunlara neden olacağı açık seçik belli olan ve yatırımlara itirazların ve protestoların devlet şiddetiyle engellenmesidir. Gözaltılar, tutuklamalar, biber gazına boğulmalar…
İkincisi de akıllara zarar bilirkişi ücretleri ile davaların açılmasının engellenmek istenmesidir.
Bu konuya örnekler vermek istiyorum: Hatırlarsanız Seferihisar açıklarında 2020 yılında meydana gelen büyük depremin ardından evsiz kalan depremzedeler için Bayraklı’da yapılaşmaya açılan ormanlık alan tartışma konusu olmuş, tapuda orman vasfında kayıtlı olan 375 hektarlık arazi, Resmî Gazete’ de yayımlanan 8903 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile orman statüsünden çıkarılmıştı.
Kararın ardından, “Bölgenin doğal yapısının ve ekosistem dengesinin bozulacağı, orman varlığının tahrip edileceği ve kamu yararı ilkesine aykırı olduğu” gerekçesiyle çevre örgütleri ve bireysel........
© İz Gazete
