Mahrem Kavgalar
ÖNCELERİ sıkı sıkıya yaşanan şimdilerde ise üzerinde tartışılan, izahları yapılan, lüzum ettiği için eğitimleri verilen bir kavram mahremiyet. Şahsa veya bir gruba ait özel bilgileri içerir. Saklanması lazım gelendir. Korunması insan haysiyetiyle alakalı durumlardır.
Çocukların belirli bir süre sonra ebeveynden ayrılarak kendilerine mahsus odada yatmaya başlamaları gerektiği bilgisi ve uygulamasıyla başlıyor. Anne, baba, evlat olsalar bile bireysel mahremiyetleri söz konusudur. Ebeveyn odasına girişlerde belirli vakitleri hesap etmeleri ve muhakkak izin alarak girmeleri meselesi. Kardeşlerin yine belirli bir yaştan sonra odalarının ayrılması gerektiği hususu.
İlk öğreti burada başlıyor.
…
MAHREMİYETİN türleri var. Alanda çalışan uzmanlar ve fakihler bu konuda bizi belgelendiriyorlar.
Daha önceki yazılarımızda değindiğimiz mekân mahremiyeti konusu var ve kültürümüz bu hususta medeniyet olmanın gereği olarak belirlemelerde bulunmuştur. Kapı tokmakları bile buna göre yapılmış.
Annelerimizin öğretmeni olduğu kişisel ve beden mahremiyeti konusu çok önemli ve çocuğun hem kendi şahsiyetini bulması hem de kendisini koruması açısından da kıymetli.
Ailenin sırlarının dışarıya taşınmaması bakımından hâne mahremiyeti hususu ise artık neredeyse unutuldu ve boşanma avukatlarının gereksiz gayretleriyle yalanlarla da köpürtülerek ifşa dönemine geçildi.
Dostların birbirine emanet ettiği sırlar yine mahremiyet kavramı içerisinde değerlendirilmeli. Aynı şey arkadaş paylaşımları içinde elbette söz konusudur.
İş yeri açısında iletişim ve bilgi mahremiyeti ve bunların korunması artık sözleşmelerde yer buluyor.
…
İBADET mahremiyetimiz vardı. Gizli saklı yaptığımız iyilikler olurdu. Öldükten sonra burs verip okutup eli iş tutan insanların ortaya çıktığı görülürdü. Şaşıranlar olurdu. Hatta aile........
© İstiklal
