menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dostların Şeytani İstihbarat Merakı

19 1
10.09.2025

METAFİZİK istihbarattan bahsedecek değilim. Cinlerin, şeytanların, ruhların ve medyumların içine karıştığı söylenen öylesi bir duruma girmek bizim işimiz değil. Ancak pek çoğunuzun belki de başına gelen bir başka şeytani istihbarattan söz açmak istiyorum. Diğerinden farklı olarak burada istihbaratı şeytan değil dostlar yapıyorlar. Ancak unutmamamız gereken husus şeytanın körüklemesi ve yönlendirmesi neticesinde gerçekleştiğini bir kenara not etmeliyiz. Hırsın, hasedin ve kıskançlığın kişiyi kendi azgın atına bindirmesi yetiyor bunun için…

İRTİBATIMI kesmek zorunda kaldığım bir dostum vardı.

Babasını, annesini kız ve erkek kardeşlerini kısacası tüm ailesini tanırdım. Yakından daha yakın bir ilişkimiz vardı. Aynı tabakta çorbaya birlikte kaşık salladığımız hiç az değildi. Geceler boyu muhabbetin demini tutmamız, uzun yolculuklara çıkmamız çok keyifliydi ve ikimize de iyi gelir sağaltırdı. Aynı manevi sofradan besleniyor olmamız da ilişkimizi pekiştirirdi.

Adı başka olmasına karşın kendisine “Yücel Baba” diye hitap ederdim. Yaşı benden büyük olduğu için hoşuna giderdi. Eğleşir, muzipçe gülüşür dertleri birlikte denize dökerdik.

YÜCEL ismi yücelmeyi işaret ettiğinden manevi değerleri simgeliyordu. Ahlaki duruşun ve demir leblebi gibi şeytana kapalı sert bir yapıya sahip olmayı işaret ettiğinden bir nevi kendimize hedef koyup istikamet çiziyorduk. Gönüllü iyilikler ve yüksek ideallerin izini sürüyorduk. Saygıdeğer olmak için saygı göstermenin şart olduğunun farkında olarak kendimizi yenilemeye çalışıyor, yeni dostlar ediniyor ve onlarla gönlümüzü gani kılmaya gayret ediyorduk. Temel ilkemiz nezaketti. Hayatın içinde sevecen bir içtenlikle var olmaya çalışıyorduk. Birbirini dinleyip anlama, yeni öğrenilen bilgileri paylaşma ve ortak bir tefekkür geliştirme ana emelimizdi.

Sabitelerimize........

© İstiklal