Amigo Etkisi ve Lütfü Hoca
LÜTFÜ Hoca bir güzellik harmanı gibiydi. İyilik ve hüsün adına ne aranırsa kendisinde bulunabilecek bir gönül dükkanına sahipti. Işıl ışıl bakardı. Çehresinde hakikatin gülleri açardı. Dışarıdan bakınca heybetli duruşu ilk göze çarpan özelliğiydi ama yakınlaştıkça kendince bir naz ve niyaza sahip olduğu hemen anlaşılabilirdi.
Gençlerle arası çok iyiydi ancak bu yetişkinlere mesafeli, ileri yaşta olanlara uzak anlamına gelmezdi. Hepsiyle incelikli bir iletişimi vardı ama gençlerle olanı daha bir başkaydı. Kendi yaşına göre kullandığı terminoloji gençlere yakındı. Onların lisanını kendi lisanı yapmıştı. Kültürümüze ve medeniyetimize ait kelime ve kavramlara müthiş bir vukufiyeti vardı ama bunu gençlerle konuşurken araya perde yapmaktan uzaktı. Mesele anlaşılmaktı onun için. Söylediğinin mâkes bulmasıydı. Kalplerde devinime geçmesiydi. Hâl böyle olunca mesele olabilecek her şeyi mesele olmaktan çıkarmak onun işiydi.
…
YUMUŞAK huylu olmak lütuf sahibi olabilmenin ilk basamağıydı.
Hareket ve sözlerinde zarif olmak, her konuya nezaket çerçevesinde yaklaşmak, esip gürlememek, suçlayıcı ve küçümseyici davranışlardan uzak durmak onun usul ve esaslarından biriydi. Hor görüden uzaktı. Hoşgörü elçisiydi. Nerede ne kadar esneyebileceğini bilirdi. İtikadını sağlam esaslarla perçinlediğinden zaten onlara halel gelecek bir alana asla yanaşmazdı.
…
SAKİN bir insandı. Bu onun gerçekleri kabul ettiğinin bir göstergesiydi. Kendi içinde çelişikliklerden kurtulan insan elbette sükûnet bulacaktı. O da bu sükûna ulaşanlardandı. Göbek adının Ömer oluşu inandığı umdelere olan bağlılığındaki kararlılığın bir işaretiydi. Sağlamlıktı. İnandıkları için gözü karaydı. Budaktan esirgediği de hiç görülmemişti. “Karaca Hoca” şeklinde ünlenip........
© İstiklal
