Vatan Bölücü Siyonist Yahudiliğin İttihat Ve Terakki Cemiyeti- Partisinin Doğuşu Osmanlıdan Günümüze 1878 – 2025 Bölüm: 3
VATAN BÖLÜCÜ SİYONİST YAHUDİLİĞİN İTTİHAT VE TERAKKİ CEMİYETİ- PARTİSİNİN DOĞUŞU OSMANLIDAN GÜNÜMÜZE 1878 – 2025
Üçüncü Bölüm
Süleyman KOCABAŞ
Siyasal Siyonizm’in Doğuşu
Osmanlı Devletinin Şam vilayetine bağlı, merkezi Kudüs olan Yahudilerin “Rab” ları tarafından kendilerine “Vaat Edilmiş Topraklar” olarak gördükleri (Tevrat, Tekvin Kitabı, bap 13) Filistin ilçesinde bağımsız bir Yahudi Devleti kurmayı kendisine “milli emel” edinmiş Siyonizm, 19. asrın ortalarında Avrupa’da doğdu.
M. S. 132’de Filistin’deki krallıkları Roma İmparatorluğu tarafından yıkılarak buradan sürülen Yahudiler, bu sürgünlerinin ardından Filistin’i hiç bir zaman unutmamışlar, kutsal günleri cumartesi günlerinde Sabbat ayinlerini, buraya yenide dönüş özlemlerini, “Kurtuluş için ilahi Mesih beklemek” ten olarak hep şu duayı ederek bitirmişlerdir: “Gelecek yıl Kudüs’te buluşalım”. (Rıchart Allen, Imperıalism and Nationalism in the Fertile Crescent, Oxfort University Press, London, 1956, s. 189)
19. asrın ortalarına gelince, “Mesihçi Siyonizm” in “Siyasal Siyonizm” e dönüştüğü görüldü. Buna sebep, 1789 Fransız İhtilalinin 19. asrı “Milliyetçilik Asrı” yapması yanında, bunun etkisinde yoğun olarak kendisini gösteren Avrupa milli devletleri nezdinde ortaya çıkan “ülkelerde safi ırkçılık” cereyanları Yahudileri de “katliamlar ve göce zorlamaları” yla hedefine alması olmuştu. Bu cümleden olarak 1880’li yıllarda Rusya’da “Pogromlar” ın (Yahudi katliamları) yanında, Fransa’da 1895’de yaşanan “Dreyfüs Olayı” sonucu (Alfret Dreyfus isimli Fransız ordusunda görevli Yahudi subayın, Fransız askeri sırlarını Almanlara vermesi iddiasıyla ortaya çıkan Yahudi aleyhtarı gösteriler) Yahudiler aleyhine Paris’te büyük bir miting düzenlenmişti.
Siyonizm’in doğuşunu etkileyen bu iki sebebin yanında, Osmanlı İmparatorluğunun Hıristiyan tebaası Yunanlılar, Sırplar, Romenler, Karadağlılar’ın da Mesih beklemeden teşkilatlanarak bağımsız devletlerini kurmaları, Yahudilere de örnek olarak, “kurtuluşları” için onları da teşkilatlarını kurmaya sevk etmiş, buna “Siyonistlerin Balkan Milliyetçiliğinden etkilenmeleri” denmişti.
İlk Vatan Bölücü Siyonist Cemiyetin Kuruluşu
Bu anlattıklarımızın etkisinde, “Mesihçi Siyonizm” i “Siyasal Siyonizm”e dönüştürmenin en önemli “kırılma noktası” nı veya “ilk kuruluşu” nun, yazımız açısından, “Osmanlı İmparatorluğunu bölmeye yönelik yeni bir vatan bölücü cereyan” olarak ortaya çıkması, 1884’de Rusya’nın Odesa şehrinde Yahudi tıp doktoru Leo Pinsker tarafından kurulan “Siyon Âşıkları Cemiyeti “ (Lovers of Zion) oldu. Bunun kurulmasını, Rusya’nın “iç dinamikleri” nden olarak, radikal ve ırkçı Panslavizm Rus Milliyetçi cereyanının 1881’de Rusya’da başlattığı “Pogromlar” (Yahudi Katliamları) tetikledi. “Yahudilerin kurtuluşu” için denilerek Siyasal Siyonizm idealine sahip Pinsker, başkanı olduğu kuruluşunun ilk kongresini kuruluş yılı 1884’de Polonya’nın Kattowitz şehrinde 36 delegenin katılımıyla yaptı. Bu kongreden, Yahudilerin “Milli yurdumuz” dedikleri Filistin’e göçlerle geri dönüp burada ilk hamlede, “Osmanlı Devleti veya bir başka Büyük Devletin himayesinde” denilerek “özerk bir Yahudi yönetimi” kurulması kararı çıktı. (Walter Laquer, A History of Zionism, Holt, Rohehart and Winston, New York, 1972, s. 77)
Kongrenin aldığı kararların “icra komitesi” başkanlığına seçilen Pinsker, bütün Avrupa’yı gezerek Yahudi zenginleriyle görüşmek suretiyle, onlardan, Rusya’da katliamları maruz Yahudilerin Filistin’e göçü için “finansman yardımı” istedi. Bu uğurda en büyük kazancı, Avrupa ve İngiltere’nin “en zengin Yahudisi” denilen Baron Edmunt de Rothschld’in desteğini alması oldu. (Solomon Grayzel, A History of the Jews From the Bablonian Exile to the Present, A Monder Books, New York and Toronto, 1968, s. 576)
1884’ü müteakip Rothschld’in para desteğiyle Rusya’dan Filistin’e yoğun Yahudi göçleri başladı. İşte Sultan Abdülhamit, tam bu sırada, “Siyonist Yahudi bölücülüğü” nü Osmanlı Devleti’ni bölmeye yönelik yeni bir “vatan bölücü” cereyan olarak görmesi sonucu, Filistin’e biz dizi “Yahudi Göç Yasakları Kararları” çıkarmaya başladı. Yahudiler, bu kararları “delmek için” denilerek Avrupa’da Almaya, Fransa gibi devletlerin “tabiiyetine girmek- vatandaşı olmak” suretiyle göçlerini devam ettirmeye başlayınca Abdülhamit, bunlara da ayrı bir yasak kararları çıkardı. (Lewin Evans, The Germany Road to the East, William Heinemann, London, 1966, s. 102)
Leo Pinsker’in “Siyonizm Aktivitesi”, Avrupa’nın zengin Yahudilerinden göçler için “para dilenmek” ten ibaret “sınırlı” kaldı.
“Siyasal Siyonizm”i bütün Yahudilerin ve dünyanın gündemine sokarak siyasallaştıran ve “adres” veren, Viyana’lı hukukçu ve gazeteci Theodor Herlz oldu. Pinsker ile ilişkilendirmesini yapan Siyonist Yahudi Achad Ha-am, şunları yazar: “Söyleyebilirim ki, Pinsker Siyasal Siyonizm’in icatçısı, Herlz ise, havarisidir. Pinsker yeni bir tertip getirdi. Herzl ise, onu pratiğe aktırdı.”(Achad Ha-am, Ten Essays on Zionism and Judeizm, George and Sons Ltd, London, 1922, s. 88)
Büyük Boyutlu Aktivist Vatan Bölücü Cemiyet Olarak “Dünya Siyonist Teşkilatı” nın Kuruluşu
Leo Pinsker’in Siyonist faaliyetlerinin sınırlı kalışını Theodor Herzl deldi. Kendisi de Rusya’daki Pogromlar ve Avrupa’daki diğer Anti-Semitist (Yahudi Aleyhtarlığı) yapılanmalardan etkilenerek 1897 ’de Viyana’da “Dünya Siyonist Teşkilatı” nı kurdu.
Teşkilat, ilk kongresini, 17 ülkeden 240 delegenin katılımıyla 29 Ağustos 1897’de İsviçre’nin Basel şehrinde yaptı. Kongreden adına “Basel Programı” denilen program çıktı. Buna göre, “Vaat Edilmiş Toprak” Filistin’in “Yahudi Milli Yurdu” haline getirilmesi kararlaştırılmış, Yahudilerin buraya göçü teşvik edilerek, nüfusunun tamamına yakını Araplardan ibaret “Yahudisiz Filistin” de Osmanlı yönetiminde önce “muhtar, otonom veya özerk” bir yönetim yapılandırılmasının ardından, Osmanlı’dan ayrılan diğer ayrılıkçı unsurlar örneklerinde olduğu gibi, fırsatı bulunursa bu özerk yönetimin bağımsızlığa dönüştürülmesi şeklinde Dünya Siyonist Teşkilatı Başkanı Theodor Herzl’in “Bağımsız İsrail Devletini kurmak” milli emeli kendisini göstermişti.
Dünya Siyonist Teşkilatı Başkanı Herzl, I. Kongre ve “Basel Programı” nı değerlendirirken o derece ileri gitmişti ki, Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın kararıyla 1947’de kurulacak İsrail Devleti’nin kuruluşunu, daha erkeden tậ 29 Ağustos 1897’de Basel’de ilan etmiş, bir çeşit “sürgünde veya soyut devlet kurmak” tan olan bunu hatırlarında şöyle dile getirmişti: “Basel’de ben Yahudi Devletini kurdum. Eğer bunu yüksek sesle söylersem bana bütün dünya güler. Fakat, beş sene içinde veya elli sene sonra (projeksiyon tahmininin isabet derecesine bakınız ki, 1897’den elli sene sonra 1947’de İsrail Devleti,ş Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın kararıyla kurulacaktır) garantili olarak herkes böyle bilecektir. Bir devletin kurulması, o devleti kurmak isteyen kimselerin iradeleri dahilindedir. Evet, sadece isteyen bir kimse bile kuvvetli bir ferttir (Devlet benim: Louis XIV). Toprak sadece maddeden ibarettir. Devlet, bir toprağa sahip olsa bile, yine de mücerret bir mefhumdur. Kilise Devleti vardır, toprağının bulunmaması bir şey ifade etmez. (1850’li yıllarda İtalyan Birliği kurulurken Kilise Devleti Vatikan’ın varlığına da son verilmiş, Fransa’ya kaçan Papa, burada “soyut devlet” olarak varlığını ilan etmiş, bugünkü Vatikan Papa Devleti, Roma’nın bir mahallesinde sınırlı olarak ancak 1929’da İtalyan Devlet Başkanı Mussolini tarafından resmen kurulmuştu) aksi takdirde Papa’nın saltanatı bahis konusu olamazdı. Basel’de işte ben bu soyut yapılanmayı yarattım. Delegeleri tedricen (yavaş yavaş) bu devlet moduna hazırlardım ve onlara kendilerinin bir ‘millet meclisi” olduklarını hissettirdim” (Theodor Herzl, The Complete Diaries of Theodor Herzl, Volume II, London, 1960, s. 581)
Theodor Herzl’in Sultan Abdülhamit’le Filistin Pazarlığı
Siyonist Kongresinde, “Basel Programı” nın “icra komitesi” başkanlığına seçilen Herzl, Viyana’dan İstanbul’a 1902’e kadar 5 defa gelerek Sultan Abdülhamit’le, Sultan’ın 1880 li yıllardan itibaren Filistin’e koyduğu “Yahudi Göç Yasakları Karaları” nı kaldırmak ve buna ilaveten “Özerk Yahudi Yönetimi” istemeye yönelik pazarlıklara başladı.
Herzl’in Sultan’la pazarlığına konu olacak, “Özerk Filistin Yahudi Yurdu” nun sınırları hatırlarında yer aldığı üzere şöyle çizilmişti:
“Sınırlar, Kuzey’de Kapadokya dağları (Anadolu’daki Orta ve Güney Toroslar), Güney’ de Süveyş Kanalına kadar olan alanı kapsamalı. Devamlı tekrarlanacak slogan: Davut ve Süleyman’ın Filistin’i olmalıdır.” ( Herzl, Complete Diaries….., Volume I, s. 324). Herzl, bu sınırlarda özerk yönetimleri karşılığı Abdülhamit’e “pazarlık konusu” olarak şu “para teklifi” nde bulunmuştu:
“Biz, Türkiye’nin mali durumunu düzeltmek için 20 milyon harcayacağız. Bu meblağın iki milyonunu Filistin’deki değişiklik için vereceğiz. 80 bin Türk lirası, bu sermayenin yıllık temel sermayesi olacak. 18 milyonu ile Türkiye’yi Avrupa’nın mali kontrolünden kurtaracağız.” (Herzl, Volume I, s. 365)
Sultan’ın buna verdiği cevap çok sert olmuş, şunları söylemişti: “Ben bir karış bile olsa toprak satamam. Zira, bu vatan bana ait değil, milletime aittir. Benim milletim bu İmparatorluğu savaşta kanlarını dökerek kazanmışlar, onu kanları ile verimli kılmışlardır. Bu toprak bizden sökülüp alınmadan evvel, biz onu tekrar kanlarımızla sularız. Benim Suriye ve Filistin alaylarımın efradı birer birer Plevne’de şehit düşmüşlerdir. Onlardan bir tanesi dahi dönmemek üzere muharebe meydanlarında canlarını vermişlerdir. Türk İmparatorluğu bana ait değil; Türk Milleti’ne aittir. Ben onun hiç bir parçasını veremem. Bırakalım Yahudiler milyonlarını saklasınlar. Benim İmparatorluğum parçalandığı zaman, onlar Filistin’e hiç bir karşılıksız sahip olabilirler. Fakat, yalnız bizim cesetlerimiz taksim edilebilir. Ben canlı bir vücut üzerinde ameliyat yapılmasına razı değilim” (Herzl, Volume I,s. 378 – 379)
Herzl’in Bağımsız Yahudi Devleti İçin Yeni Yol Haritası
Herzl’in İstanbul’a beşinci defa gelişi, Temmuz 1902’de olmuş, Sultan Abdülhamit’ten yukarıdaki aynı cevabı alınca, bütün bu görüşmelerden ümidini artık tamamen kesmiş olarak, bir daha gelmemek üzere İstanbul’dan ayrılmış, ayrılış tarihi 4 Ağustos 1902’de hatıra notları........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein