İran, tarihî olarak Pers medeniyetinin mirasçısı olarak sadece jeopolitik bir aktör değil, aynı zamanda özgün bir mezhep anlayışının ve ideolojik yaklaşımın taşıyıcısıdır. Şiîlik, İran’ın iç siyasî düzeninden dış politikasına kadar pek çok alanda belirleyici bir öğe olmuştur.

Pers medeniyetinin mirasıyla şekillenen İran, Şiîliği jeopolitik bir araç olarak kullanan özgün bir aktördür. Coğrafi konumu ve enerji kaynaklarıyla küresel güçlerin ilgi odağı olan ülke, "Şiî hilali" projesiyle bölgede nüfuz alanı oluştururken, bu durum Sünnî çoğunluklu ülkelerle gerilimi artırmaktadır.

İran, Orta Doğu ve Orta Asya’nın kavşak noktasında yer alması sebebiyle hem bölgesel hem küresel güçler tarafından dikkatle izlenen stratejik bir aktör olmuştur. Özellikle Orta Doğu’da Şiî inancı ve Pers kültürünün bir tür "medeniyet ihraç aracı" olarak kullanılması, Ehl-i Sünnet çoğunluğa sahip ülkelerde sosyo-politik gerilimlerin zeminini oluşturmuştur. Bu durum, İran’ın bölgesel etkinliğini artırmakla birlikte, mezhepsel fay hatlarını derinleştirme riski taşımaktadır.

Günümüzde bu gerilimler, çoğunlukla iç siyaset ve bölgesel etki mücadelesi için kullanılan bir araçtır. İran'ın "İsrail karşıtı"........

© İstiklal