Gök Kubbemizin Direkleri: Tevhid, Ahlâk, İhlâs ve Mahremiyetin Son Kalesi
Tevhid inancı hem bir iman meselesi hem de toplumun bütünlüğünü, adâletini ve ortak vicdanını ayakta tutan temel ilkedir. Tevhid zayıfladığında toplum parçalanır; bencillik, çıkar çatışmaları ve aidiyet krizleri artar.
İmam Mâturîdî’nin dediği gibi tevhid, insanın akıl ve vicdanını yönlendiren mihenk taşıdır. Fakat modern hayat insanı “bir”den koparıp bin parçaya bölüyor.
Sosyal medya gençleri şöhret putlarına, kapitalist düzen kalpleri tüketim ilahlarına teslim ediyor. TÜİK verilerine göre gençlerin yüzde 42’si hayat amacını “başarı ve zenginlik” olarak tanımlıyor; “Allah rızası” artık ilk sıralarda değil.
Tevhid, yalnızca “Allah birdir” demek değildir; hayatı, siyaseti, aileyi, ekonomiyi O’nun birliğinde düzenlemektir.
Fakat makam, şöhret, trendler ve markalar insanın fıtratındaki tevhid inancını gölgeliyor, ibadetlere bile riya ve gösteriş karışıyor. Bu yüzden ihlâs kayboluyor; ibadetler şekle indirgeniyor, yardımlar gösteriye dönüşüyor.
Gazâlî’nin “ihlas, yalnızca Allah için amel etmektir” sözü bugün sosyal medyanın gürültüsünde kaybolmuş durumda. Kalpler artık Allah’ın değil, “beğen” butonlarının rızasını arıyor.
Güzel ahlâk ve mahremiyet ise toplumun edep........
© İstiklal
