Dünya’nın bir derdisin.

Dünya bir gemi ardında, kurak topraklara, merhamet tohumları savurmakta.

Bir dünya insan bir gemiye sığdırdığı yürekleri taşımakta, suyu tükenmiş limanlara. Ve bir devrin sonunu hazırlayan silahsız ordular, Ebrehe’leri devirmek üzere yollarda.

Adım adım büyüyen insan seli, yenilgi yenilgi zafere, elinde gücü olanın cılız kaldığı, güçsüzün kahramanlaştığı ablukalar diyarına yelken açmakta.

Kapına gelen topraktan çıkmak için çabalayan tohum tanesi gibi. En zoru çatlamak ve baş göstermektir. Artık tohum duvarı sabır taşı gibi çatlamış, bir insan selini kapına kadar taşımıştır.

Buda azgın azınlığın geri durmasına yetmeyecek. Lakin artık önlenemeyecek akının başlangıcıdır.

Bu sivil inisiyatif ile alınan zulmü durdurma çabasının karşılık bulmaması, dalgalar gibi büyüyerek yükselecek dövmeye devam edecek yıkılmaz denilen duvarları.

Aşılmaz denilen Çin seddini aştıran, yıkılmaz denilen Constantin’in surlarını yıktıran güç, Siyonist aklın da, aklını başından alacak fırsatı muhakkak sunacak. Mutlak güç sahibine sığınan........

© İstiklal