Düşük Finansal Okuryazarlığın Götürüleri Üzerine
Borsa İstanbul endekslerini, hisse senetlerini, fon getirilerini günlük takip eden biri olarak, yıllardır anlayamadığım bir olumsuz toplumsal refleks geliştirmiş durumdadır Türk insanı: yastık altı yatırımı yapmak üzerine.
Bu meseleyi dert edinen, ülke ekonomimizin en büyük sorunlarından biri olarak değerlendirdiğim bu durum üzerine birkaç bölümlük bir yazı dizisi oluşturmaya karar verdim.
Düşük finansal okuryazarlık, yanlış yatırımlar
İnsanımız, ne yazık ki düşük finansal okuryazarlık seviyesi, geçmişteki ekonomik krizlerin yarattığı toplumsal kaygı ve çekinceler neticesinde gelenekçi anlayışı ile ne yazık ki varlıklarını doğru değerlendiremiyor. Bu bağlamda, ne yazık ki elde edilen toplumsal tasarruf ülkemizde verimli değerlendirilemiyor. Hane halkının tasarrufları ile elde ettiği sermaye, hem kendisine hem de ülke ekonomisine tam verimli bir iktisadi kazanç kazandırmıyor.
Bugün yapılan araştırma ve analizler gösteriyor ki Türk hane halkı, sözde güvenli limanlar olarak nitelendirdiği altın, gayrimenkul ve dövizden başka bir yatırım aracı bilmemektedir. “Güvenli liman” deyimi bir hukuk deyimidir. Uluslararası deniz hukuku gereğince, fırtınadan veya kötü hava koşullarından korunmak isteyen ya da başka bir nedenle sıkıntıya giren bir geminin bir limana sığınması önlenemez. İşte bu tür sığınılan limanlara güvenli liman denir. (Prof. Dr. Mahfi Eğilmez, Güvenli Liman: Altın ve Gümüş, 11 Ekim 2025)
Yine saha araştırmaları gösteriyor ki Türk insanının yatırımlarında tercihlerini genelde çevreden duyumlar, bir takım tavsiyeler şekillendiriyor. Detaylı kıyas edeceğimiz rakip ülkeler ile kıyaslandığında, oldukça gülünç gelecek........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein