Kalemimin mesaisini her zaman iyiden, güzelden, doğrudan, mutluluktan yana yapmasını yeğlerim. Eminim birçok yazma meraklısı da benimle aynı fikirdedir. Lakin yaşadığımız dünya sadece mutluluk üzerine kodlanmış bir dünya değil biliyoruz. Acı tatlı, savaş barış, hüzün neşe iç içe geçmiş bir sarmal. İnsan ruhunun da duygu değişikliğini dünyanın devinimine benzetirim çok zaman…

Dünyanın devinimi demişken yazmanın da yüklediği sorumlulukla geride bıraktığımız 2 haftaya farklı bir perspektiften bakmayı istiyorum. 24 Haziran 2025 Salı gününü tarihe not düşelim. Yani İsrail’in İran üzerine başlattığı saldırının 12. Günü. Bir diğer yandan Amerika Birleşik Devletlerinin de aracı olması ile karşılıklı ateş kesin başladığı gün! Barışına vesile olacağınız bir karşı karşıya gelişin tarafı olmanız ne kadar manidar… Aynı Amerika ateşkesten daha 2 gün önce yani 22 Haziran 2025’de bu saldırı da İsrail’den yana tavır alarak İran’ı yoğun ateşe tutmamış mıydı? Yanlış mı hatırlıyoruz…

İşte bizim en büyük sorunumuz bu. Unutuyoruz!

Ortada bir durum var ve biz her defasında bunu unutuyoruz. Başta Amerika olmak üzere tüm Avrupa Devletleri ve bölgede ki gölge devlet İsrail; İslam Coğrafyası üzerinde mesnetsiz tutumlarla hak ihlallerine giriyor. Saldırılar yapıyor, çoluk........

© İstiklal