menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yönetilmiyor Savruluyoruz!

17 0
07.05.2025

“Yönetilmiyor, savruluyoruz, savruluyoruz!”

“Diyorsun?”

“ Diyorum ya, ne dememi bekliyorsun! Kör müsün, görmüyor musun? Sağır mısın, duymuyor musun? Bir dilin kalmış pabuç gibi… Hâlâ ülkenin günlük güneşlik olduğunu söylüyorsun! Allah aşkına bak, gör; aç kulağını, işit! Ülke yangın yeri, feryatlar arşa yükseliyor… Dedim yine diyorum: yönetilmiyoruz, savruluyoruz.”

“Peki, ne yapalım?”

“Ne mi yapalım? Çiftetelli eşliğinde göbek atalım! Olmaz mı? İstersen halay çekelim yahut horon tepelim! Ha o da olmazsa kaşık oynayalım! Aklına yatmadı mı? Köre Ebe, Elim Üstünde yahut Köşe Kapmaca… Ha ne dersin? Sen, milletin iradesinin tecelli ettiği TBMM’sini işlevsiz hale getir, kuvvetler ayrılığı ilkesini rafa kaldır. Devlet Planlama Teşkilatını lağvet! Plansız, programsız, ayağı çoktan aşan yorgan ile akşam yatıp sabah aklına gelen kararları uygula! Dünyada eşi benzeri olmayan bir ucube sistemle devletin yönetmeye kalk, sonra da ellerini gökyüzüne kaldır: “her şey Allah’tan geldi”, de işlediğin günahın vebalini Allah’a yükle. Öyle mi? Ne yapalım ha! Sen tut bu milletin vergileriyle 70 yılda kurduğu fabrikaları, işletmeleri babalar gibi sat, topladığın vergi yetmezmiş gibi ülkeyi 526 milyar dolar dış borca sok, israfın doruklarında yaşa sonra dön millete “Allah böyle istedi!”, de öyle mi? Sen, son beş yılda kapanan şirket........

© İstiklal