SDG/PYD’yi Kim İkna Etti?
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) elebaşı "Mazlum Kobani" kod adlı Ferhat Abdi Şahin arasında varılan anlaşmaya ilişkin birkaç gündür medyada tartışılıyor.
Tartışma konusu, bu anlaşmanın Türkiye için lehte mi yoksa aleyhte mi sonuçlanacak olmasıdır.
Buna şuan da karar vermek mümkün değildir ama sonucu okumaya çalışmak aşağı yukarı yorumlamak mümkündür.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu gelişimler tarihidir!
Suriye tarihi ve bölge tarihi açısından ender zamanlara şahit oluyoruz.
Esad'ın devrilmesi ve Şam'ın kurtuluşu tarihi önem sırasında ilk sırada ise sonra belki de en önemli diğer gelişme SDG'nin hükümet ile entegrasyon anlaşmasıdır.
Gelin şimdi, bu 8 maddelik anlaşmanın maddelerine:
· Tüm Suriyelilerin, dini veya etnik kökenine bakılmaksızın liyakate dayalı temsiliyet ve siyasi katılım hakkının güvence altına alınması,
· Kürt toplumunun Suriye’nin ayrılmaz bir parçası olarak tanınması ve anayasal haklarının garanti altına alınması,
· Suriye topraklarının tamamında ateşkes sağlanması,
· Kuzeydoğu Suriye’deki tüm sivil ve askeri kurumların, sınır kapıları, havaalanları ve petrol ile gaz sahaları da dâhil olmak üzere devlet yönetimi altında birleştirilmesi,
· Tüm yerinden edilmiş Suriyelilerin, devlet koruması altında kendi memleketlerine dönüşünün sağlanması,
· Suriye’nin, Esad yönetiminin kalıntılarına ve ülkenin güvenliği ile birliğine yönelik tüm tehditlere karşı mücadelesinin desteklenmesi,
· Bölünme çağrılarına, nefret söylemine ve çatışma çıkarmaya yönelik girişimlerin reddedilmesi,
· Anlaşmanın yılsonuna kadar uygulanmasını sağlamak amacıyla uygulama komitelerinin çalışmalara başlaması
Maddeler incelendiğinde Türkiye açısından bir sıkıntı görünmüyor. Ancak tartışmaların konusu bu maddelerin uygulanması esnasında ne denli dürüst ve şeffaf olunacağıdır.
En çok endişe diğer konu ise ABD'nin arka planda bir hesabı olup olmadığıdır.
Çünkü Ferhat Abdi Şahin, anlaşma öncesinde ABD'li........
© İstiklal
