İsrail ve Yok Sayılan Dünya
Bugün, coğrafyaları ve tarihleri aşan bir fırtınanın başlangıcındayız. İsrail’in son iki yılda sergilediği eylemler, sadece Ortadoğu’nun kırılgan dengelerini altüst etmekle kalmadı, aynı zamanda uluslararası hukukun, ahlaki değerlerin ve insani normların ne kadar anlamsızlaşabildiğini tüm dünyaya gösterdi. 600 binden fazla sivilin canlı yayında katledilmesi, modern çağın en büyük utançlarından biri olarak tarihe geçerken, Filistin, Suriye ve Lübnan’dan toprak işgali, sadece bölgesel bir çatışma değil, Büyük İsrail’in neo-feodal yayılmacı emellerinin açık bir ilanıdır. Bu süreçte ne Filistin’in çaresizliği ne Lübnan’ın tedarik zincirlerinin havaya uçurulması ne de Yemen, Suriye, İran, Tunus, Irak ve Katar’a yönelik pervasız saldırılar, İsrail’in dur durak bilmeyen yayılmacı iştahını dizginleyebildi.
İsrail, bu süreçte sadece askeri gücünü değil, aynı zamanda sızma ve sabotaj yeteneklerini de sergiledi.
Lübnan’daki çağrı cihazlarının havaya........
© İstiklal
