menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Suriye Notları-4 (Osmanlı Beklenendir)

13 2
03.11.2025

24 Ekim 2025 (2 Cemayizelevvel 1447) - 26 Ekim 2025 (4 Cemayizelevvel 1447) tarihlerinde Yüce Rabbim (cc) nasip eyledi ve Suriye'de bulundum. Suriye'de bulunduğum günlerdeki müşahedelerimi kısa notlar halinde yazıyorum. Bu yazı, o geziye ait son yazı olacak, inşallah.

Suriye Notları şeklindeki yazı dizisine ait Birinci yazımın başlığı “Suriye'de Cuma Namazına Yetişmek”, ikinci yazımın başlığı “Cuma Hutbesindeki Mühim Husus”, üçüncü yazımın başlığı “İsimsiz Kahramanlar ve Komutanlar” olarak tevafuk eseri belirlendi. Ve tevafuken bu son yazımızın başlığı, “Osmanlı Beklenendir”, elhamdülillah.

Suriye fakir, Suriye çare arıyor, Suriye bizden medet bekliyor.

Biz Osmanlıyız. Suriye'de bizi, biz Türkleri seviyorlar ve saygı duyuyorlar. Bizi Osmanlı Ruhumuzdan dolayı seviyorlar. Ondan dolayı saygı duyuyorlar. Bizden umutları var. Bizim gelmemizi adeta dört gözle bekliyorlar. (Elbette tarihte hatalar yapıldı. İngilizlerin oyunlarıyla bize sırt çeviren bazı Arap halkları gerçekleri anladı. Tarihteki hataları unutalım. Geleceğe bakalım.)

Gerçekten Suriye'de bulunduğum 3 gün içinde gözlemledim ki, “Suriye halkı bir bütün içinde yeni dönemde, yani zalim diktatör Esed rejiminin yerle bir edildiği 8 Aralık 2024 tarihinden bu yana umutla yeni ve pırıl pırıl bir geleceğe yelken açmak, 100 yıldır, yani Osmanlı o topraklardan (ayak oyunlarıyla, emperyalist güdülerle, sömürgeci İngiltere ve Fransa'nın tesirindeki sözde Osmanlı paşalarının yanlış uygulamalarıyla) gönderildikten sonra yaşadığı çile, ihtilaf ve acıları bir daha yaşamak istemiyor. (Osmanlı gönderildi, Ortadoğu'da huzur kalmadı. Osmanlı tekrar dönmeli ki Ortadoğu huzura kavuşsun.)

Bu noktada hemen belirteyim. Osmanlı Suriye'ye bizzat değil, fikirleri ile dönmelidir.

Elbette Suriye halkı, “gelişmiş ve kendi ayakları üzerinde duran bir yönetimleri olsun” diye umut ediyor, var gücüyle bunu istiyor. Ben bunu Suriye'de kısa sürede gözlemledim.

Halk işinde gücünde, kimisi ticarette, kimisi tarımda uğraşıyor, çalışıyor. Kimisi orduda asker, kimisi şehirde polis, gelecek için belki de maaş bile almadan, Ülkesine hizmet ediyor. Herkes artık barış istiyor. “Suriye'de barış istemeyen yalnız ve yalnız siyonist terörist İsrail ile sömürgeci şerefsiz ABD yönetimidir.” Suriye'de iç barış olmazsa bundan en çok terörist siyonist İsrail ile onun yardakçısı şerefsiz ABD yönetimi hoşnut olur. (Not: ABD halkına saygım var. Ancak siyonistlerin oyuncağı ABD yönetimine asla saygı duymuyorum. Çünkü onlar Dünya'yı kan gölüne çevirdiler.........

© İstiklal