Ey Müslüman Kardeşim! Dinle beni.

Dinle diyorum ancak, dinlemekten öte, cevapla sorularımı.

Esasında sorularıma cevaplamaktan öte, “kendi kendine soru sor, kendin cevapla.”

Ey Müslüman Kardeşim!

Hiç kendi kendinize soru sordunuz mu?

Sormadıysan sor ve bu yazıda belirteceğim soruları kendi kendine sor.

Ey Müslüman Kardeşim!

Bu sorular özel ve kendimize sormamız gereken en özel sorular.

Bu sorular zor sorular.

Bu sorular mühim sorular.

Ey Müslüman Kardeşim!

Bu sorular özel ve kendimize sormamız gereken en özel sorular olduğu kadar, cevapları da özel ve en özel sorular.

Çok mu merak ettin bu soruları Ey Müslüman Kardeşim!

Seni fazla merakta bırakmayayım.

Şimdi başlıyorum sorulara.

Ya bismillah!

İşte o sorular.

Ey Müslüman Kardeşim!

Bir tarafta konumun, yani toplumdaki statün, ailen ve eşin, soyun sopun, işin gücün, malın mülkün, makamın mevkiin, diğer tarafta, imanın ve inancın olsa ve bu konumun ile imanın ve inancın çatışsa, hangisinin gereğini yerine getirirsin?

Ey Müslüman Kardeşim!

Müslümanlığının gereğini mi, yoksa konumunun, statünün gereğini mi yapıyorsun?

Ey Müslüman Kardeşim!

Sahip olduğun makam-mevki, elinde bulundurduğun imkanlar ve kaybolmasından korktuğun para, mal ve servetler doğrultusunda mı hareket ediyorsun, yoksa Allah'ın emirleri doğrultusunda mı hareket ediyorsun?

Ey Müslüman Kardeşim!

Dünya'yı mı çok........

© İstiklal