Başçavuşun Eşeğinin Gaz Çıkarması Ve Diplomasi
Terörist siyonist İsrail, Dünya’nın gözü önünde etrafındaki Ülkeleri bombalıyor, füze atıyor ve kafasına göre hareket ediyor. Çoluk çocuk demeden, sivil asker ayırmadan ve hiçbir insani vicdani kaygı taşımadan vuruyor. Terörist siyonist İsrail, fütursuzca saldırıyor ve aşağılık bir halde alçakça vuruyor. Ve bölgenin güvenliği için terörist siyonist İsrail büyük bir tehlike teşkil ediyor.
Bölge hatta tüm insanlık için tehlike teşkil eden terörist siyonist İsrail, bugün (17 Temmuz 2025 günü) Suriye'ye saldırdı. Bir bağımsız Ülkenin başkentine saldırdı ve Suriye'nin Genel Kurmay Başkanlığı binasını yerle bir etti. Ve saldırının olduğu günün akşamında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi acil olarak toplandı. Ve toplantıda diplomatlar, Suudi Arabistan, Rusya, İngiltere, Suriye, Güney Kore, Pakistan ve diğer BMGK üyesi Ülkelerin temsilcileri diplomatlar “kınıyoruz, kınıyoruz, kınıyoruz” diyerek konuşup konuşup durdular.
Meşhur bir söz vardır ya, “mantıksız bir iş yapıp ve yapıp yapıp aynı yere dönüldüğünde, o mantıksız işi yapanlara “sen ne yiyorsun da bunları hep tekrarlıyorsun” denilir.
Gerçekten bu diplomatlar ne yiyor böyle? Bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde toplanmışlar terörist siyonist İsrail’in Suriye'ye saldırısı üzerine bir şeyler söylüyorlar. Kınayıp kınayıp duruyorlar. Ey diplomatlar, konuştuğunuzun zerre kadar faydası yok. Yine de yılmadan-bıkmadan habire konuşuyorsunuz. (Şimdi diyeceksiniz ki diplomatlar ne yapsın, adamlar Ülkelerinin resmi görüşünü dile getiriyor, denilebilir. Gerçi “istifa etmek” diye bir davranış var. Ancak onurlu insanlar bu davranışı gösterebilir) İstifa etmeyen ve habire “kınıyoruz, kınıyoruz” diyen diplomatlar ne yiyor böyle? Biliyor musunuz, konuştuğunuzun zerre kadar faydası yok. Yine de yılmadan-bıkmadan habire konuşuyorsunuz. Ancak tesiriniz hiç yok. “Başçavuşun eşeği” deyimi ya da fıkrasındaki gibi tesirsizsiniz.
Dilimizde "başçavuşun eşeğini mi os....yor?" diye bir deyim var. O deyim bir fıkradan geliyor.
“Başçavuşun eşeği mi os...yor” deyiminin fıkrasını ve manasını bilen biliyor. Bilmeyenler için anlatalım. “Eski zamanlardan bir günde, birkaç kişi bir ilçede Başçavuşun evine misafir olmuşlar. Misafirlerin yemek yediği avlunun az ilerisinde bir ahır ve........
© İstiklal
