Devam Et, Derinleş, Değiş
Bozkırın ortasında susuz kalmış bir mısır tarlasını düşünün. Ayda bir kova suyla değil, her gün bir bardak suyla yaşar o mısırlar. İnsan zihni de aynıdır. Büyük aralıklarla yapılan büyük çabalar değil, düzenli ve küçük adımlar geliştirir insanı. “İki günü birbirine eşit olan aldanmıştır” buyruğu, sadece ibadete değil, hayatın tümüne dair evrensel bir yasayı fısıldar. Her gün kendine bir damla eklemeyen insan, duruyor gibi görünse de yavaşça geriye doğru akıyordur.
Devamlılık, zihnin toprağa kök salmasıdır. Dinin “az ama sürekli olan makbuldür” anlayışıyla, bilimin “nöroplastisite” dediği kavram bir yerde buluşur. Beyin, her gün tekrarlanan küçük pratiklerle yeni yollar açar kendine. Ancak birkaç gün ara vermek, o yolların üstüne otlar bitirir, patikaları kaybettirir. Mesela her gün on dakika kitap okuyan bir öğrenci, zihninde derin okuma rampası kurar. Ama ara veren kişi, her seferinde sıfırdan başlama direnciyle karşı karşıya kalır.
Bu durum yalnızca okumada, yazmada değil; tüm zihinsel ve ruhsal becerilerde geçerlidir. London Üniversitesi’nin bir araştırmasına göre, her gün 30 dakika yazı yazan bireyler, haftada birkaç saat blok hâlinde yazı yazanlara göre h oranında daha üretken........
© İstiklal
