menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gazze Soykırımı Bize Neyi Öğretti?

14 2
16.05.2025

Mazlum Gazze halkının uğramış olduğu soykırım bize, İslâm ümmeti olarak 2 milyarı aşan nüfus potansiyelimize rağmen uluslararası arenada ve yeryüzü ölçeğinde hiçbir değer ifade etmediğimizi öğretti. "Aksa Tufanı" vesilesiyle 57 Müslüman ülkenin Birleşmiş Milletler nezdinde ve Batılı ülkeler karşısında hiçbir yaptırım gücü ve itibarı olmadığını gördük...

21 Ağustos 1969 tarihinde Mescid-i Aksa kundaklandıktan sonra "Filistin davasına sahip çıkmak" maksadıyla 25 Eylül 1969 tarihinde Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde birkaç Müslüman ülke bir araya gelerek İslâm İşbirliği Teşkilatı'nı kurdu. Kısa süre içerisinde 57 Müslüman ülkenin tamamı bu birliğe üye oldu. Bu birlik bugün itibariyle 2 milyarı aşan İslâm ümmetini temsil etmektedir. Fakat gelin görün ki, bu yapı bugüne kadar mazlum Filistin halkı adına kayda değer hiçbir şey yapmamıştır. 7 Ekim'den bu yana üç kez toplantı yaptılar, üç toplantıdan da sadece "kınama kararı" çıktı. Lânet olsun sizin kınamalarınıza.. Yapmanız gerekeni yapmayıp sadece kınamalarla yetindiğinizi gören Siyonist çeteye siz cesaret vermiş oluyorsunuz. Bu nasıl bir zillettir böyle? Yazıklar olsun size de işe yaramayan teşkilatınıza da.. Bu örgüt sadece diplomasi ile yetinip güç kullanmadığı süre elbette ki, kan içici İsrail dur durak bilmeden, en ufak bir kaygıya kapılmadan katliamını sürdürmeye devam edecektir. Bu yüzden diyoruz ki, "veyl olsun sizin işe yaramayan teşkilatınıza."

Evet, Gazze soykırımı bize, İslâm İşbirliği Teşkilatı'nın ne kadar pespaye, ne kadar alçak bir yapı olduğunu öğretti. Madem Filistin davasına sahip çıkmayacaktınız bu teşkilatı neden kurdunuz?

Birleşmiş Milletler'e gelince: "İkinci Dünya Savaşı"nın akabinde, sözde dünya barışını teminat altına almak maksadıyla (24 Ekim 1945 tarihinde) kurulmuş olan Birleşmiş Milletler ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin'den müteşekkil olan beşli çeteye hizmet etmekten başka bir işe yaramamaktadır. Bu beşli çetenin veto yetkisi bütün kararların önüne geçmektedir. Dünya beşten büyüktür ama, "büyük biziz, küresel güç biziz, bu dünyada bizim sözümüz geçer" diyorlar. Böyle bir durumda Birleşmiş Milletler asla kuruluş amacına hizmet etmiş olmamaktadır. Birleşmiş Milletler'e 193 ülke üye fakat müşterek bir karar alındığında beşli çeteden bir tanesi veto yetkisini kullandığı an alınan karar geçersiz sayılmaktadır. Özellikle büyük şeytan ABD İsrail aleyhinde alınan kararları sürekli veto etmektedir. Şu hâlde biz diyoruz ki, zulme uğrayan mazlum bir halkın yarasına merhem olmayan Birleşmiş Milletler Teşkilatı'na lânet olsun... (Zaten bu nedenle Merhum Erbakan Hoca’mız D-160 proje kapsamında antiemperyalist ülkelerle birlikte yeni bir Birleşmiş Milletler Teşkilatı tesis etmek istiyordu...)

Bilemiyoruz, bu satırlarda NATO terör örgütünden bahsetmemize gerek var mı? NATO üyesi olan Türkiye bu kapsamda ABD çıkarlarına hizmet aracı olarak kullanılmaktadır. Irak ve Libya'ya'nın bombalanmasında bizim topraklarımız ve hava sahamız kullanıldı. Hatta Afganistan........

© İslami Analiz