menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tâlip Olmak, Matlûp Olmak

12 0
12.08.2025

İnsan, var olduğu günden beri bir arayışla yoğrulur. Kimi bir kelimeye, kimi bir dosta, kimi de vuslatı söze sığmaz bir hakikate meftun olur. Gönül, neyi isterse ömrünü de ona göre şekillendirir. Her arayış, talep edilenle talep edenin birbirine kavuşma çabasıdır.

Tâlibi olmayan matlûp, matlûbu olmayan tâlip olmaz. Kim neyi isterse, istemekle hem o şeyin peşine düşer hem de aradığına kendi anlamını katar. İsteyen, istemekle sınanır; talep, bazen arayışın ateşiyle yanmak, bazen de o ateşte kavrulup kendinden geçmektir.

Na’îlî, bu hakikati bir beyitte şöyle söyler:

“Semt-i hırmâna düşer teşne-leb-i cûy-ı taleb

Tîh-i hayretde kalır germ-rev-i sûy-ı taleb” (Haluk İpekten, Nâ’ilî-i Kadîm- Divân, Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2019, G: 12/1)

(Talep ırmağına susayan ve sürekli talep eden kişi mahrumiyet semtine düşer; Hakk’ı aramayı talep eden ve bu yolda hararetle giden kişi ise hayret çölünde kalır, hayret makamını aşamaz.)

Çünkü talip olmak, sadece bir kapıya varmak değil, o kapının eşiğinde geceyi sabah etmektir. Beklemek, sabretmek, yolda kalmak, yolun kıyısında kendiyle yüzleşmek, içteki yangını büyütüp yine de teslim olmayı bilmektir.

Talip olmak, aradığını bulmaktır aslında… Bulduğunu sandığında kaybetmekten korkmaktır. Ne istediğini bilmeden bulduğunla yetinmeyi öğrenmektir talip olmak… Bir düşü gerçek yapmaya, hayata dokunmaya talip olmak… Merhamete talip olmak… Sevmeye, sevilmeye, ümide talip olmak… İhanetlerin ortasında kazanılan zaferlere talip olmak… Zalimin karşısında direnen bir mazlumun nefesi olmak…

Talip olmak başarmaktır aslında… Ben demeden biz demeye; paylaşmaya, almadan vermeye razı olmaktır talip olmak… Yalnızlığı dağıtmaya, gönüllerde taht kurmaya talip olmak… Karanlığın ortasında kandil yakmaya, uçurumun kenarında durana el uzatmaya talip olmak…

Talip olmak kapılar açmaktır aslında… Kaybolduğunu sandığın mekanlardan feraha kavuşmaktır talip olmak… Ulaşmak istediklerin için kimseyi ezip geçmemektir … Hak yememek, hakkını yedirmemektir.

***

Talip olmak yola koyulmaktır aslında… Yolda olmak, hakikate talip olmaktır biraz da… Nefsi yolda öldürmektir talip olmak, diline hâkim olmaktır. Hizmet etmeye talip olmak, kibirden uzak durmaya, gönül köprülerini yıkmaya talip olmak…

Heybende biriktirdiklerinle zor olana talipsen, kimsenin göremediğini görüyorsan, yol gösterip, yol bulabiliyorsan matlubuna ulaşmışsın demektir. O kadar kolay değildir talip olunmak… Sevilmek, istenmek, aranılan olmak kolay değildir. Büyük bir ırmağın kıyısında durmak, fırtınalara dayanmak, cemreleri önce yüreklere düşürmek kolay değildir.

Bahar gelmeden güller açtırmak, zemheride yazı yaşamak kolay değildir.

Tâlip isen, tâlip sen…

Talipsen, bil ki matlûb sen…

Zora talip olmak, ilme talip olmak, rızay-ı Bâriye talip olmak, cennete talip olmak…

Talip olmak, insanın kendini inşa etme arzusudur. Talep; aşkın, hikmetin, vuslatın kapısını çalan bir anahtardır.

Matlûb olmak; sadece bir muradı dilemek değil, murada dönüşmektir. Bu da kolay kazanılmaz. Matlûb olmak, hem bir üst mürebbînin hüsn-i şehâdetine, icâzetine, hem de terbiye isteklilerinin hüsn-i kabûlüne bağlıdır. Bir gönül matlûb olursa, talipler kendiliğinden ona gelir.

Mevlânâ, talep kapısını çalanlara hep şunu fısıldar:

“Her arayan bulamaz, ama bulanlar hep arayanlardır.”

Talip ol ki yol sana açılsın. Talep, gönlün kapısını çalan bir dua; matlûb ise o duaya........

© İnsaniyet