Tobias Ellwood Filistin devleti hakkındaki fikrimi neden değiştirdim?
Gazze'den gelen trajik açlık görüntüleri dünyayı şoke etti ve öfkelendirdi. Ancak her gün ölüm ve yıkımların yol açtığı kayıplara karşı tehlikeli bir şekilde duyarsızlaştık, belli ki müdahale etmeye de gücümüz yetmiyor. Öte yandan Başkan Trump bile basın toplantılarında "gerçekten açlık" yaşandığını kabul etmeye başladığında, bu potansiyel bir dönüm noktasına işaret ediyor.
İsrail'in 21 ay önce Hamas'ın saldırılarına verdiği yanıt, uluslararası toplumun sabrını giderek daha fazla sınıyor. Her devlet kendini savunma hakkına sahiptir ancak gücü makul şekilde kullanma sorumluluğunu da taşır. Misillemenin nasıl yapıldığı, askeri gücün nasıl kullanıldığı ve operasyonların işgal altındaki topraklarda yaşayan sivilleri nasıl etkilediği çok önemlidir. Bu değerlerimizi teyit eder ve bizi savaşmamız gerekenlerden bizi ayıran çizgiyi belirler.
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Gazze'de devam eden eziyetin boyutu, yalnızca İsrail'in Hamas'ı mağlup etme hakkıyla gerekçelendirilemez. Bu, Hamas'la mücadele edilmemesi gerektiği anlamına gelmiyor; İsrail'in savaş alanındaki kazanımlarını kalıcı barışa dönüştürmek veya Hamas'ı Filistin halkından ayıracak bir stratejiden yoksun olduğunu gösteriyor. Gazze'nin üçte ikisi harabeye döndü. İki milyon insan yerinden edildi. Ve her hafta onlarca insan, çatışmalarda değil, kaotik gıda kuyruklarında, yardım almak için çaresizce birkaç adım ilerlemeye çalışırken hayatını kaybediyor.
Sahada Hamas güçleri ciddi şekilde zayıflatıldı. Onun vekil destekçisi İran'ın gücü de büyük ölçüde sınırlandırıldı. Yine de kıtlık en ölümcül tehdit olarak baş gösteriyor. Uluslararası baskılar sonucunda İsrail, Gazze'ye........
© Independent Türkçe
