Olumlu gelişmeler sebebiyle değil mecburiyetten 300 baz puan indirim
Kıssadan hisseyi baştan paylaşayım, 24 Temmuz itibarıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) malumun ilanını yapmış oldu: Enflasyonla mücadelede beklenen başarıya erişemedik, bari durgunluktan kurtulalım! Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) Kurucu Üyesi Mehmet Çağdaş Işim’in saptaması tam da durumu özetler gibi; “İki yıldır çekilen çileler boşa gitti”.
REZERVLE ÖVÜNMEK
HER ŞEYİ ÇÖZER Mİ?
Sonuç itibarıyla artık Türkiye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) çok daha fazla ‘Polyanna verileri’ geleceğinden emin olabilirsiniz! Piyasalar ve iş dünyası da şu günlerde ekonomi yönetimine bol bol alkış tutacak ve kamuoyuna ‘pespembe tablolar’ çizecek.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehme Şimşek zaferini ilan etti bile! Enflasyon beklentilerinin iyileştiğini belirttikten sonra diyor ki, “Finansal göstergelerin çoğu şok öncesi döneme döndü. Brüt rezervlerimiz mart ortasında 170 milyar doların biraz üzerindeydi. Şu anda tekrar 170 milyar dolara geldik. Günlük TCMB’nin bilançosuna baktığınızda şu anda brüt rezervler 172 milyar dolar civarı. SWAP hariç net rezervde üçte ikiden fazla toparlanma söz konusu. Dolayısıyla büyük resme baktığınız zaman, şokların iyi yönetildiği kanısındayım”. Doğal olarak öne çıkardığı TCMB’nin brüt rezervleri ve demek istediği de “Merak etmeyin, faiz indiriminden dolayı bir kur şokuyla karşılaşırsak dolarımız var. ‘Arka kapı’ müdahaleleriyle dövizi istediğimiz seviyede tutarız”.
“ENFLASYON YAPIŞKAN MI?”… KEŞKE ONU TEST EDECE SEVİYEYE GELSEK!
Yine bu açıklama da gösteriyor ki, bir şeyler yolunda gitmiyor. Zira enflasyon beklentilerin çok gerisinde bir iyileşme sergiliyor, bunun yanı sıra özellikle hizmet enflasyonu hâlâ dirençli, gıda ve konut fiyatlarında artışlar hâlâ çok yüksek… Buna eğitim ve sağlık hizmetlerini de eklemek mümkün. Kaldı ki, ENAG verileri (yıllık yüzde 68.68) ve hanehalkları yıl sonu enflasyon beklentisi (yüzde 53), TÜİK verilerinin çok daha üzerinde… Ve bu verilerde bile bir iyileşme görülse de enflasyonun yüzde 30’lar civarında ‘yapışkan’ niteliğiyle yüzleşmemiz büyük ihtimal! Kimilerine göre yüzde 20’lerde bu ‘yapışkanlık’ ile karşı karşıya kalacağız. Öyle ya da böyle bir başka sorunumuz daha olacak. Gerçi “Hele bir o oranları görebilsek” diyecek durumdayız!
‘TÜRKİYE EKONOMİ MODELİ’NİN
ENKAZINI KALDIRMAK ÇOK GÜÇ
Bir kez daha ekonomiyi yerle bir edenin Mehmet Şimşek olmadığını, bunun asıl sorumlularının ‘Türkiye Ekonomi Modeli’ denen akıldışılığı inatla sürdüren daha önceki ekonomi yönetimleri olduğunu hatırlatalım. Şimşek’in sorumluluğu ‘enkazı ortadan kaldırdığını’ iddia etmesi… Oysaki gelinen nokta tam anlamıyla bir çıkmaz. Bir yanda ateşi sönmemiş enflasyon öte yanda sıkılaştırma politikalarıyla alarm veren reel sektör ve durgunluk var. Ve bu 300 baz puanlık politika faizinin indiriminin sebebi de işte bu durgunluk alarmı!
KAPASİTE KULLANIM ORANI
İNDİRİMİN SEBEBİNİ AÇIKLIYOR
Bu durgunluğu konkordato başvuruları ve iflaslarla birkaç aydır izliyoruz. Bu gidişatı doğrulayan bir veri de kapasite kullanım oranı… Temmuz ayında, imalat sanayiinde faaliyet gösteren bin 844 iş yeri tarafından ‘İktisadi Yönelim Anketi’ne verilen yanıtlar toplulaştırılarak yapılan değerlendirme sonucunda; imalat sanayii genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO-MA), bir önceki aya göre 0.3 puan azalmış ve yüzde 74.1 seviyesinde gerçekleşmiş. Mevsimsel etkilerden arındırılmamış KKO ise bir önceki aya göre 0.4 puan azalarak yüzde 74.2’ye gerilemiş. Bu oranlar, son iki........
© İlke TV
