Ölüm, açlık, aşırı yoksulluk ve yetersiz beslenme girdabında…
Şu son on beş yılda yaşanan savaş, iç savaş ya da sınırlı çatışmaların sadece bir bölümü hafızamızda, pek çoğunun ise farkında olmayanlarımızın sayısı bilenlerden çok daha fazla. Gözden ırak olan gönülden de uzak olur ya; durum biraz öyle! Azerbaycan-Ermenistan, Rusya-Ukrayna, İsrail-İran arasında yaşanan kısa süreli savaşları bilmeyenimiz yok. Suriye’deki iç savaşı da… Bir süre önce yaşanan Hindistan-Pakistan çatışmasını yakından izlememizin sebebi, biraz da Pakistan’ın ‘kardeş ülke’ olarak görülmesi. Filistin zaten solcusuyla sağcısıyla hemen herkesin taraf olduğu bir çatışma, daha doğrusu vahşi bir işgale ortak bir tepki! Etiyopya, Sudan, Güney Sudan, Çad, Burkina Faso, Mali, Nijer, Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti Afrika’da ilk akla gelen çatışma alanları… Çoğunda bir iç savaş hüküm sürüyor ve sadece Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde yıllardır süren iç savaş, 10 milyona yakın insanın ölümü ya da sakat kalmasına sebep oldu. Batı Asya’da Yemen’de iç savaş yıllardır devam ediyor. Lübnan, Suriye, Irak, Filistin zaten birer saatli bomba… Güneydoğu Asya’da da pek çok ülkede sınır anlaşmazlıkları ya da etnik ve dinî sebeplerle çatışmalar yaşanıyor.
Uzun süren çatışmalar, istikrarsızlık, kırılgalık ve çöken ekonomiler
Savaşın en ağır bedelini hayatını kaybedenler, sakat kalanlar ve yetimlerle öksüzler ödüyor. Ancak, her zaman olduğu gibi süregiden bir fatura var ki, işte bu, o ülkelerin yoksul haklarına kesiliyor.
Çatışmaların en sık yaşandığı ülkeler az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeler… Görünüm hiç parlak değil! Dünya Bankası, Covid-19 sonrasındaki tabloya dair ilk kapsamlı değerlendirmeleri içeren ‘Kırılgan ve Çatışmalardan Etkilenen Durumlar: İç İçe Geçmiş Krizler, Çoklu Kırılganlıklar’ analizini yayımladı. Bu analizde, 2020’lerde çatışmaların daha sık ve ölümcül hale geldiği, bu ekonomilerin kalkınma göstergeleri açısından diğer ekonomilerin gerisinde kaldığına işaret edildi. Analize göre, kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH), 2020’den bu yana çatışma ve istikrarsızlık yaşayan ülkelerde yılda yüzde 1.8 küçüldü, diğer gelişmekte olan ekonomilerde ise yüzde 2.9 büyüdü. Aşırı yoksulluğun sona erdirilmesi yönündeki küresel hedefe ulaşılamamasının sebeplerinden biri de, günümüzde 421 milyon insanın günde 3 dolardan az gelirle yaşamaya mahkûm olması ve bu sayının 2030’a kadar 435 milyona çıkması bekleniyor.
Dünyadaki aşırı yoksul nüfusun yüzde 60’ı bu ülkelerde yaşayacak
Yoksullukla ilgili görünüm iç karartıcı… Bu ülkelerin 2030 yılına kadar dünyadaki aşırı yoksulların yaklaşık yüzde 60’ını oluşturacağı öngörülüyor. Gıda güvensizliği de kötüleşen çatışmalarla birlikte artıyor; diğer gelişmekte olan ülkelerdeki sadece yüzde 1’lik oranla........
© İlke TV
