menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kırılgan bir ekonomi için bundan kötüsü olamazdı

15 6
16.06.2025

Türkiye ekonomisi en kırılgan süreçlerden birini yaşarken, 2026 yılında gerçekleşmesi beklenen İran İslam Cumhuriyeti’ne yönelik ABD, Birleşik Krallık, Avrupa Birliği (AB) ve Körfez ülkeleri destekli İsrail saldırısı birkaç sebeple öne çekiliverdi ve Batı Asya başta olmak üzere, küresel ölçekte bir savaş tehlikesi ortaya çıktı. Pek çok kişinin ağzındaki sakız “Üçüncü Dünya Savaşı başlıyor” ya da “Asıl hedef Türkiye” benzeri yüzeysel yorumları bir kenara atmak gerek lazım önce… Kulak asmayın bu kendinden menkul kanaat önderlerine! Ancak tabii ki iki büyük bölgesel gücün sıcak çatışmaya girmiş olması hiç de hayra alamet değil.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in cuma günü İsrail saldırısının hemen ardından ‘iki ülke arasında arabulucu olabileceğine’ yönelik açıklamasının ve pazar günü ABD Başkanı Donald Trump’ın ‘İsrail ile İran anlaşmalı’ paylaşımının ardından bu çatışmaya iki küresel gücün müdahale etmeye hazırlandığını söylemek mümkün. Çin Halk Cumhuriyeti ve AB’nin bazı üyeleri de bu konuda destek verecektir diye düşünüyorum.
Bu sebeple büyük olasılıkla bu sıcak çatışma uzun süreli bir savaşa dönüşmeden sonlanır gibime geliyor ya da öyle ummak istiyorum. Ancak, tarihten de biliyoruz ki, anlık bir hatanın tetikleyeceği zincirleme reaksiyonlar büyük savaşları başlatır. Bu risk de şu an itibarıyla var!
Bu sebeple İsrail ile İran’ın uzun süreli bir savaşa girmesi durumunda, gerek küresel ekonomiye gerekse Türkiye ekonomisine ne gibi etkileri olabileceğini yazmaya çalışacağım.

Eğer Hürmüz Boğazı kapanırsa hampetroş fiyatları tırmanır

Tabii ki coğrafya Batı Asya, konu da savaşsa ilk akla gelen bu topraklardaki petrol ve doğalgaz rezervleri oluyor. Hele ki küresel hampetrol ihracatının yüzde 20’sinin rotası olan Hürmüz Boğazı savaşan ülkelerden birinin kontrolündeyse!.. Eğer ki Tahran, Hürmüz Boğazı’nı tanker trafiğini kapatırsa küresel enerji piyasalarında çok ciddi dalgalanmalar yaşanır. En önemli mesele bu, ancak tek mesele bu değil, söz konusu enerji fiyatlarıysa… Mesela cumartesi günü İran’ın en büyük doğlagaz sahalarından biri olan Pars-2’nin İsrail tarafından vurulması gibi hampetrol ve doğalgaz üretimini olumsuz yönde etkileyecek gelişmeler olması muhtemel. Ki zaten İsrail füzelerinin hedefinde nükleer santrallerden çok rafineriler, petrol ve doğalgaz sahaları olduğu gözlemleniyor. Cuma günü 75 dolarları zorlayan hampetrolün varil fiyatının, çatışmaların artması halinde 90 doları bulması mümkün. Eğer ki Hürmüz Boğazı trafiğe kapatılırsa varil fiyatının 120 dolarları bulabileceğini iddia eden uzmanlar var. Böylesi bir durumda, OPEC ülkeleri üretimi artırıp İran’ın boşluğunu kapatmazlarsa sonrası da var! Bir hatırlatma daha, üretim kotasını artırmak da yetmiyor, Hint Okyanusu her zamankinden daha az güvenli olacak, özellikle de Aden Körfezi ve Kızıldeniz…

TCMB’nin iyimser temennilerine son darbeyi indiren gelişmeler

Bunun Türkiye açısından anlamı şu; eğer ki bu savaş uzar ve hampetrolün varili 90 dolar ve üzerine çıkarsa,........

© İlke TV