Üç çocuk, üç işçi, üç asker, üç vatandaş
Geçtiğimiz aylarda Amerika’da uzun süredir düşmekte olan doğum oranlarından rahatsız olan yeni yönetim doğurganlığı teşvik edecek politikaları değerlendirmeye başladı. Öneriler arasında doğum sonrası annelere 5000 dolar bebek bonusu vermek, Amerikalıların yararlandığı Fulbright burslarının belli bir kısmını evli ve çocuklu kişilere ayırmak, annelik madalyaları ve kadınlara menstrüel döngüleri üzerine eğitim vermek gibi uygulamalar var [1].
Tanıdık geldi mi?
Doğurganlık hızı ABD’de 2007’den beri düşüyor ve bu sene 1,6 olarak açıklandı. Türkiye’de ise geçtiğimiz günlerde 1.48 olarak açıklandı. Peki bu rakam neyi ifade ediyor? Şu anda 15- 49 yaş grubunda bulunan kadınların doğurganlık yaşlarının sonuna kadar şu anki doğurganlık hızında kalınırsa Amerikalı bir kadının ömründe ortalama 1.6, Türkiyeli bir kadının ise 1.48 çocuğu olacağını ifade ediyor. Ancak artan gönüllü çocuksuzluk, yumurta dondurma gibi gelişen üreme teknolojileri, artan evlilik yaşı gibi değişimleri düşünürsek buna nihai bir rakam değil düşen bir trend olarak bakmak gerek [2].
Bu eğilimi açıklamak içinse konuyu ekonomiye bağlamak en yaygın yöntem. Doğurganlığın yüksek olduğu yerlerde çocuk-genç nüfus fazla olduğu için yoksulluk var denir, az olduğu yerlerde gelecekte iş gücü olmayacak denir (ya da yoksulluktan aileler doğurmuyor denir). Böylece yüksek doğurganlıkta da düşük doğurganlıkta da hem kötüye giden ekonominin suçlusu olarak hem de çözümün sorumlusu olarak kadınlar gösterilir. Bir yandan da kadınların doğurmaması da ekonomiyle açıklanmış olur. Tertemiz.
Bence gerçekten ekonomi bu işin önemli bir parçası ve kapitalizm ucuz iş gücü istiyor, evet, ama tek parçası değil. Sömürgecilikten, sağlık hizmetlerine, küresel ısınmadan bireysel tercihlere bir sürü faktörden bahsetmek mümkün. Ancak kimse ‘Bu oran neden düşüyor?’ diye sormuyor; herkes yalnızca ‘Nasıl yükseltiriz?’ diye uğraşıyor ve hemen aile politikalarına sarılıyor.
Burada da aslında ailelerin hayatlarını kolaylaştıracak politikalara da topyekûn karşı olmamak gerektiğini, aksine çok ihtiyaç olduğunu düşündüğümü de söylemem gerek. Nasıl doğurmak istemeyen kadınların kürtaj hakkını........© İlke TV
