menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gittiğine inanmadım hiç benimle benim aramı açtın*

5 1
12.05.2025

yüzümün bir tarafı bir kıtada latin

diğer tarafı karşı kıtada uykusuz asyalı…

ışık bile yok, ateşe yaslanmışım

vurulmakla alıp götürmedin

insanla beraber doğup büyür ölüm.

benim uykum ölüm, senin ölümün uykum olmuyor

vurulmakla kalmadın, benimle hayatın arasını açtın*

***

Bir şairdi rüyada bana eşlik eden. “Biliyorum yalnız bırakmayacaksınız onu, gittiğinizde benim hepimiz için yazdığım bir dizem vardı, sen unutmazsın, onu mutlaka yeniden ilet Fadıl abime.” Öztürk Uğraş’la konuşuyorduk rüyada. Fadıl Öztürk’le derin anıları olan bir şairdi. Demişti ki: “sivilceli ve irin şeklinde ifadelerden geçtiler/ kısalan ayaz sesimin etrafını kırdı, lâl’dim/ sağ olsunlar geldiğime göz yumdular/ uğuldayan uçurumlarında ağırladılar beni/ uzağın içindekileri almaktan geliyordum/ balverenli o temiz çocuk kör topal ve dul, topluca telli baba’ya gidip dediler ki:/ biz kekemece’den lincimizi isteyeceğiz/ lâl’ım, ah lâl’m karanlığın soysuz düşman kapılarında/ suyu bıçaktan geçiren o hiç’liğin gelmesini bekliyorum/ elbette benim de linç sıram gelir…” Bir bir eksiliyoruz. Sevdiklerimiz ve toprak arasındaki derin bağa ortak oluyoruz. Tevfik Taş’ı da uğurlarken aynı duygular içinde, aynı cümleyi kurmuştum.

Fadıl Öztürk bir devrimci, bir şair. İki kıymetli sözcük. Nasıl da yakışıyor birbirlerine. Şiir ve devrim. İkisi hakkında da konuşmak zor. El Salvadorlu şair, devrimci Rogue Dalton şöyle der. “Ben şiirden geçerek devrime geldim.” söylemek istediğim tam da bu. Fadıl Öztürk şiirden geçerek devrime gelendir. Bir denemesinde müzik öğretmenini anlatmıştı. Keman çalarken, yoklama alırken hep yere bakan Yusuf Yıldız’ı. “Şüphe keman gibidir; insanı ya devrime, ya da vereme götürür.” Onun şüphesi, onu şiire ve devrime götürmüştü. O gün bugündür asla ayrılmadılar.

O........

© İlke TV