Başka Bir Dünya Mümkün
18 Nisan Cuma akşamı, Ankara’da ilk kez Anadolu Kültür’ün “Nehre Su Taşımak: 20. Yılında Anadolu Kültür” belgeselini izledik; ardından Bilge Taş’ın moderasyonunda Asena Günal ve Gizem Bayıksel’le söyleştik. Söyleşi sırasında Anadolu Kültür’ün herkesin hayatına nasıl kıymetli yerlerden dokunduğunu da bir kez daha dinledik. Çıkarken ve hâlâ bir hüzün, bir kalp kırıklığı kaldı bende; çünkü özel olan politiktir ve o 20 sene kişisel tarihimle keşişti birden. 1990’ların sonu, 2000’lerin başını hatırladım, takip ettiklerimi, çalıştıklarımı, yer aldıklarımı; hiçbiri de değişmedi ama bir şeyler oldu. Çok kayıp. Çokça gerileme.
Ne için? Söyleşide de soruldu, bunca çaba, faaliyet, emek; beyhude mi?
Değil.
Osman Kavala haksız ve hukuksuz yere 2017’den beri içerde, Mine Özerdem, Çiğdem Mater, Tayfun Kahraman, Can Atalay… Yani haksız ve hukuksuz tutuklamalar ve uygulamalar 19 Mart’ta başlamadı ve 2017’den önce de vardı. Ve bu insanlar hâlâ içeride ve nicesi…
İçeride ve dışarıda her birimizi birleştiren bir yer olmalı. Bunca uzun zamandır her birimizin farklı cezalandırma pratiklerine maruz kalmasının, faillerin cezasızlık ödülleriyle gerine gerine dolaşmasının nedeni tüm bu çabaların beyhude olması değil; aksine toplumsal tahayyülümüzün iktidara alternatif olması, iktidar tarafından kendi düzenine tehdit olarak algılanması.
2000’lerin başında çok önemli bir slogandı: Başka Bir Dünya Mümkün. Bütün o büyülü gelen kavramları pratiğe somuta dökme arzusu: eşitlik, çeşitlilik, çoğulluk, bir arada yaşama, bir arada yaşamak için birbirini tanıma, hafıza ve geçmişle yüzleşme, toplumsal barış, adalet.
İzlerken bir kez daha gördük ki, Anadolu Kültür tam bu dönemde bu kavramları kültür ve sanatla kurmak için faaliyete geçen, sesi, sözü olana yer açan, yaratan bir kurum. O zaman da bu zaman da çok eleştirilen, eleştirilerin bir kısmının ciddiyetle değerlendirilmesini düşündüğüm sivil toplum dediğimiz ve ama demokrasinin vazgeçilmezi olan bir aktörün Türkiye’deki yegâne temsilcilerinden biri, sivil alanı İstanbul dışına taşımak için Diyarbakır’a, Muş’a, Nevşehir’e, Samsun’a ve nicesine uzanan; bunu bir “abi”........
© İlke TV
