menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

ROMANTİK ÜMMETÇİLİK

35 0
21.03.2024

Hamd olsun, Ramazan ayındayız. Rabbim sebatımızı, sadakatimizi arttırsın.

Ramazan öncesi Beytullah’ta ellerimi açarak duaya yöneldiğimde yanımda duran dünya coğrafyasının dört bir yanından gelmiş ihramlar içindeki Müslümanların tebessümünü ve “Tekabbel Allah (Allah kabul etsin)” duasını gördüm. Dilimizin Türkçe, ülkemizin Türkiye olduğunu fark edince tebessümleri bir kat arttı.

-Erdoğan… Reis…

Teslimiyetin merkezinde tavaf yapan yolu yanıma düşmüş umrecinin Erdoğan derken gözlerinin parlaması öylesine sıradan bir iş olmasa gerek… Mesele Erdoğan’dan ötedir. Yunus Emre’nin dizeleriyle “Meydanlar içinde merdaneler var”dır.

Buradan hareketle konuyu “Ümmetçilik” bilincine getiren olur elbette. Türkiye içinde bazı siyasi geleneklerin diline pelesenk yaptığı ümmetçilik anlayışının “kuru sıkı” veya yazının başlığındaki gibi “Romantik Ümmetçilik” olduğunu belirtmek isterim.

Suud-i Arabistan, Kuveyt, BEA, Bahreyn’in Gazze için, Filistin için bir şey yapmamaları, Siyonizme, İsrail’e lojistik ve finansal destek vermeleri göz ardı edilir. (Destekledikleri Husilerin eylemleri dışında) hele hele İran’ın sözden öte gitmeyen Filistin dayanışması Ramazan’ın son haftasının Kudüs haftası olmasından öteye de gitmez…

Şimdi Erdoğan’ın yeminli düşmanlarına taş çıkartarak köşe bucak, yakın uzak demeden “İsrail uşağı olmakla suçlayan” İslami cemaatlerin, siyasi islami geleneklerin Ramazan aylarında körfez ülkelerinin iftarlarında sıra selviler gibi boy göstermelerini görmeniz gerekir.

Türkiye’den giden gemileri söylerken “Suçlu ayağa kalk” diyen hele hele Milli Görüş’ün içinde bulunup da Erbakan’ın ümmetçiliğinden nasip almayan kimi isimlerin soyundukları ümmetçilik “Romantik ümmetçilikten” öte bir yere gitmemektedir. Kimi medyanın en çok Erdoğan’a saldıranları ekranlara, gazete sütunlarına taşıma geleneğinin başka bir benzeri İslami coğrafyadan beslenip, semizlenip sevgili Tamer Korkmaz’ın tabiriyle “İmamson Efendi”nin finansal himmetiyle iş görmelerini de görmezlikten gelemiyoruz. (Bu arada ünlü bir dini cemaatin Ocak ve Şubat ayında akınlar halinde umreye gelip “İmamson’a başarı tavafları yapmalarını da atlamış değilim)

İzanı, olmayanın insafı olmaz.

Batı yakasının İmamson’unun suflörü de dini cemaatlerle buluşmasını sağlayan büyükleri de hep İslami siyasi gelenek içinde ünlenmiş, beslenmiş, itibar kazanmış kişiler… Nedense onların Gazze diye bir sorunu, İsrail mallarının boykot etme gibi bir tavrı, duruşu olmadı, olmaz da...

“Projesini projelendirdiğimin Projesi” başlığıyla 2019........

© Hürses


Get it on Google Play